Çöplükte keyif!!!

Göksu tarihi mesiresi nihayet doğru düzgün bir parka dönüştürülüp halka açıldı. Sık ağaçlı alanlar, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, yemyeşil bir peyzaj... Daha...

Göksu tarihi mesiresi nihayet doğru düzgün bir parka dönüştürülüp halka açıldı.
Sık ağaçlı alanlar, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları, yemyeşil bir peyzaj...
Daha ne isteriz! Park sayesinde semtin ruh hali düzeldi, canlandı.
Fakat geçen gün yürüyüş yaparken pek tanıdık görüntülerle karşılaşınca, işin rengi değişti.
Çöpler çöp kutularının bulunduğu yere kadar götürülmüş ama dışarıya bırakılmış.
Piknikçiler dört torba çöpleri varsa, iki torbasını bırakıp gitmiş.
İlginç olan, tertemiz giyimli üç genç kızın çöplere üç adım mesafede (arkaları dönük olarak) çimlere oturmuş sohbet ediyor olmalarıydı.
Belli ki, onlar için hayat da fotoğraf gibiydi: "Kadraj"a girmeyen şey yok sayılıyor, hiç değerlendirmeye alınmıyordu.
***
Durumu çok gezen bir tanıdığıma anlattım.
Bayram tatilinde dağ bayır Anadolu'yu dolaşmıştı. Bana yüksek yaylalardan ve orman kıyılarındaki ıssız yürüyüş rotalarından fotoğraflar gösterdi.
Görüntüler feciydi...
Dağ taş naylon torba, pet şişe ve ambalaj kâğıdı doluydu. Her çalılık bir çöp yığınını gizliyordu.
Artık şu noktada anlaşmamız gerekiyor...
Her kesimden, her kültürden insanımız her gittiği yerde bir daha hiç oraya uğramayacakmış gibi bir ruh hali içinde davranıyor. Bu çok kritik bir nokta.
Evlerimizin içinde küçücük toz zerrelerini kovalayıp duruyoruz ama...
Belli ki, antropolojik anlamda "içerisi/ dışarısı" ayrımında çuvallıyoruz.
Belli ki, artık kapımızın önü de, güzelim dağlar bayırlar da, düzenli şehir parkları da zihnen bize "yabancı"lar; dışarıda kalıyorlar.
***
Sosyal medyada herkes birbirini suçluyor tabii...
Etrafı dağıtan "mangalcılar"a laf çakmak "beyazlar" arasında pek yaygın. Böyle fırsatları kaçırmıyorlar malum.
Ama onların halini de görüyoruz.
Mesela Bebek Parkı'nda küçücük bir etkinlik düzenlense orta yere pislemedikleri kalıyor.
Demek ki, problem düşünülenden daha derin ve yaygın...
Demek ki, ellerimize çöp torbalarını aldığımız gibi toplu halde etrafı temizleme kampanyaları ne kadar iyi niyetli olsa da, problemin esasına temas etmiyorlar.
Bu konu üzerinde çalışmalı, sorgulamalı, tartışmalıyız.
Yazımı şimdilik kesiyorum ama sonra devam edeceğim...
Çünkü "temizlik/temiz tutma" meselesi bir toplumun kendini ve dünyayı tasnif edip düzene koyma biçimini anlatır. Çok önemlidir.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar