Darbenin “Cihanda Sulh Konseyi” nerede?
Malum, ulusalcılar 27 Mayıs darbesinin tarihimizdeki tek "anti-amerikancı" darbe olduğu tezviratını pek severler.Ama memur maaşlarının ödenmesi için darbenin haftasında Merkez Bankası'na Amerikan kaynaklarından aktarılan...
Malum, ulusalcılar 27 Mayıs darbesinin tarihimizdeki tek "anti-amerikancı" darbe olduğu tezviratını pek severler.
Ama memur maaşlarının ödenmesi için darbenin haftasında Merkez Bankası'na Amerikan kaynaklarından aktarılan milyonlarca dolardan söz etmezler.
Daha sonra darbeci albay Talat Aydemir'in bir diplomatik ortamda darbenin sonuçlarından yakınması üzerine Amerikalı bir askeri yetkilinin "emin misiniz, bizim CIA'ya bir sormak lazım" deyip kahkaha attığı da anlatılır.
Hiç şüphesiz 27 Mayıs da, 12 Eylül de "dışarısı"nın "our boys" dediği ekiplerin işi olarak gerekleşmiştir.
Bugün konumuz ne 27 Mayıs ne de 12 Eylül.
Fakat şunu hep aklımızda tutalım istiyorum...
Dışarısı dahil olmadan ne darbe olur, ne de darbe girişimi!
***
Sadece dışarısı mı?
Siviller katılmadan da darbe olmaz.
Bu da ikiye ayrılır: Siyasi ayak ve sermaye/ para ayağı.
Bir süredir 15 Temmuz'u bunlardan bağımsız konuşmaya başladık, yanlış yapıyoruz.
Tam burada yine 27 Mayıs'a dönüp bakalım...
Uzun yıllar sonra üzerindeki örtü kaldırılan CIA belgeleri 27 Mayıs'a dair ne çok şeyi netleştirdi.
Bunlardan biri de darbenin Şubat 1960'ta hazırlanmaya başlandığı ve CHP ile yüksek bürokrasinin bundan haberdar olduğudur.
27 Mayıs darbesini dünyaya kabul ettiren İnönü'dür.
Net.
Tekrar günümüze dönersek...
Soruyorum...
15 Temmuz'un siyasi ve sermaye ayağının "görünen" Fetöcülerden ibaret olduğunu düşünüyor musunuz?
15 Temmuz'un arkasındaki "yabancı eller"in Barkey ve Fuller gibi üç beş "emekli"den ibaret olduğuna sahiden inanıyor musunuz?