Diyor ya...
"Ben, ben, ben, haritada deniz görmüş boğulmuş; Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş. Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum; Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi uçurum..." *** Yukarıdaki dizelerin...
"Ben, ben, ben, haritada deniz görmüş boğulmuş;
Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş.
Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum;
Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi uçurum..."
***
Yukarıdaki dizelerin şairini, yani Necip Fazıl'ı bilemeyebilirsiniz...
Bilseydiniz iyi olurdu, ayrı konu...
Ama şu dizelerin derdi ne, arayışı ne, fikri ne; işte bunları bilseniz, en azından bir yakınlık hissetseniz, çok daha iyi olurdu...
Fakat bunlar sizde ne gezer!
Nereye döndürülürse, oraya bakan "benliğiniz" ile bunları nereden bilecek, nasıl hissedeceksiniz?
*** "Bu nasıl bir dünya, hikâyesi...