Duayen
Geçen haftaydı... Mahalleden gençler merak edip soruyorlardı: "Duayen gazeteci yalan yazar mı Haşmet abi?" Önce tabii "ne duayeni yahu?" dedim; "yok, öyle bir şey!" Baktım ki...
Çocuklar bir meslekte yıllanmışlığın ve hele hele yöneticilikler yapmış olmanın insanı kendiliğinden iş bilir ve dürüst kıldığına inanıyorlar.
Nasıl da naif bir aldanış...
Gazetelerin ve gazeteciliğin yeni halini o kadar eleştiriyoruz ki, onlar da "herhalde eskisi daha iyiydi" diye düşünüyorlar.
Oysa haksız biçimde köpürtülmüş bir nostalji bu...
Şimdi nasıl anlatayım bu çocuklara ki, kendilerini duayen gazeteciler"diye pazarlayanların çoğunun mesleki başarıları (!) uyduruk veya şişirme habercilikle elde ettikleri tirajlara dayanır.