Duygular

Dün kaldığım yerden devam edeyim... Ama önce şu nokta hakkında not düşmem gerekiyor: Eleştiriden ve özeleştiriden huylanmak gibi bir huyumuz var. Hep bir bit yeniği arıyoruz.

Tamam! Gündelik hayatta "dost acı söyler" lafının arkasına tonla düşmanlık saklanabildiğini bilmeyenimiz var mıdır? Yoktur.
Siyasette ise dışarıdan eleştiriyle bozguncu hesapların birbirine karıştığı çok olur. Biliriz.
İyi de nereye kadar eleştiriye kulak tıkayabiliriz?
Nihayetinde, hesapçılığa kulak tıkıyorum derken bir bakmışız sağırlaşmışız.
Hadi diyelim ki, onu da anladık ama özeleştiriden kaçmak ne be kardeşim?
Kendi niyetimizden de şüpheye düşecek değiliz ya!
Ha bazıları özeleştiri yapıyorum diye "öz"süz laflar ediyor, lafı yuvarlatıp duruyor, o ayrı!

***

Şimdi gelelim, modern siyasetin ve hatta toplum bilimlerinin büyük palavrasına...
Yani seçmen davranışlarında mutlak biçimde rasyonel (akılcı) saikler arama yanılgısına...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar