Global efsanelerle uyutula uyutula...
"Şehir efsanesi" deyimini bilirsiniz. Bazen gerçeklere de dayansa her zaman çarpıtılmış, uydurulmuş olan modern rivayetleri anlatmak için kullanılır. Sanırım "global efsaneler" diye bir şeyi de kabul etmemiz gerek. ...
"Şehir efsanesi" deyimini bilirsiniz.
Bazen gerçeklere de dayansa her zaman çarpıtılmış, uydurulmuş olan modern rivayetleri anlatmak için kullanılır.
Sanırım "global efsaneler" diye bir şeyi de kabul etmemiz gerek.
Belli odaklardan medyaya üflenerek başlatılan ve bir anda dünyayı sarıp zihinleri teslim alan efsanelerden söz ediyorum.
Gerçeklere dayanırlar fakat maksat gözleri kamaştırarak bir başka gerçeği saklayıp kamuoyunu oyalamaktır.
***
Hatırlıyor musunuz?
90'ların sonunda başlayıp 2000'lerin başlarını esir alan dijital sermaye efsanesini...
Yeryüzünün ücrasındaki insanlar dahi yeni iletişimin cazibesiyle "ana sahne"ye çekilince, Microsoft'lar, Apple'lar, Google'lar en büyük şirketler haline gelince...
Herkes barış içinde mutluluk peşinde koşacaktı.
Ama sonunda gide gide...
Elinde IPhone'uyla video çeken DEAŞ'çılara...
Twitter'ın patlattığı Arap Baharı'nın felakete dönüşmesine...
Çoktan birleşmiş Avrupa'nın yavaş yavaş parçalanışına...
Ve "acaba 3. Dünya Savaşı'na mı gidiyoruz?" diye dertlenilen günlere vardık.
***
Bir başka global efsaneyi de hatırlatayım, çünkü bugünleri anlamak için önemli...
Neydi o?
"ABD kaya petrolü yatakları buldu ve fosil enerji kaynağı konusunda uzun yıllar için sorunu kalmadı, Ortadoğu'yu rahat bırakacak!"
Hatırladınız mı bu minvalde atılan manşetleri, ekonomi sayfalarındaki köşe yazılarını ve tv tartışmalarını?
On yıl böyle oyalandık.
Sonuç? Hayal kırıklığı...
Çünkü o arada ABD için esas meselenin petrole sahip olmak değil, global enerji kaynakları ve yolları üzerinde egemenlik kurmak olduğunu unuttuk, unutturulduk.
Daha da önemlisi petroldolar ilişkisiydi.
Şimdi bu unutturulan gerçekler dünyanın kafasına dank ediyor ama fena halde acıtıyor.
***