Güzel sözler, güzel hayaller... Ya ötesi?
Güzel sözler piyasası diye bir şey var. Neredeyse borsa gibi çalışıyor. İki güzel söz okuyunca gününü gün ettiğini düşünenler mi ararsınız; elli güzel sözü bir araya getirince...
Güzel sözler piyasası diye bir şey var.
Neredeyse borsa gibi çalışıyor.
İki güzel söz okuyunca gününü gün ettiğini düşünenler mi ararsınız; elli güzel sözü bir araya getirince kitaplaştırıp hava atan mı ararsınız...
Neden peki?
Belki de güzel insanlardan umudu kesince güzel sözlere tutulduk.
Doğru davranışlar ortalıktan çekilince, özlü sözlerle idare edeceğimizi zanneder olduk.
Nihayetinde hüzünlü bir hal...
Umarım yanılıyorumdur ama bana öyle geliyor ki, özlü ve güzel sözlerin sayısı arttıkça hoyratlıkların, bencilliklerin, çaresizliklerin, acıların seviyesi de yükseliyor sanki.
Şimdi bu borsaya ruhumuza "romantik" nefesler üfleyen hayaller, tavsiyeler, sayıklamalar eklenmeye başladı. Çok tutuluyor.
Mesela sosyal medyada biri kalkıp "bir kıyıya, bir kuşa, bir ağaca, mis gibi kokan bir kahveye ihtiyacımız var" diye yazınca, herkes bu "hayal"in peşinde toplanıveriyor.
Oysa sözlerin baş döndürücü gücüne bu kadar bağlanmak yerine bir an durup düşünsek...