Haklılar! Rengi alınca geriye pek bir şey kalmıyor!

Dünya görüşlerine uzak olduklarımızla dünyada hep yakın, hep iç içe olmak... Kafa yapılarına karşı olduklarımızla aynı heva ve heveslere kapılmak... Hiç sevmediklerimizle tıpatıp...

Dünya görüşlerine uzak olduklarımızla dünyada hep yakın, hep iç içe olmak...
Kafa yapılarına karşı olduklarımızla aynı heva ve heveslere kapılmak...
Hiç sevmediklerimizle tıpatıp aynı kültürel değerlere bağlanmak...
Listeyi uzatabiliriz.
Ama şurası açık...
Bütün bunların lafının edilmesi bile bizi fena halde kızdırır.
Kızılmayacak gibi de değildir.
Sen kalk, inancını, aklını, kalbini, hülasa bütün zihinsel/ duygusal yatırımını "doğru olmak" üzerinde değil de, "farklı olmak" üzerine yap ama içinde yuvarlandığın çark döndükçe başkalarıyla aynılaşacağını unut!

***

Tam bir hafta önce bu köşede...
"Herkes aynı, hepsi birbirine karşı" başlıklı biraz sert kaçan yazımda ne demiştim, hatırlayalım mı?
"Benim inancım başka" deyip tembellik yapanlar; "ben çok farklı düşüncedeyim" havası atanlar; "kalbimdekileri ben bilirim, başkasından bana ne!" savunmasıyla ortalığı dağıtanlar, aynı hayat tarzına meftun olduklarının farkında değiller.
Şimdi biraz daha açabilirim...
Soru şudur: Nasıl yaşıyorsun?
İbadetlerini alışkanlık, ahlakını ahlakçılık, düşüncelerini gösterişçilik dairesinin içine kapatan yolu terk etmek bu soruyla başlar, arkası da şöyle gelir: Nasıl çalışıyorsun? Neye kazanç, neye kayıp diyorsun?
"Modern hayat tarzı" tartışmasının belkemiği tam burasıdır.
Biliyorum, çok zor konu.
Ama hesaplaşmak zorundayız.

***

Günümüzde ruhlarımızı törpüleyen bir numaralı alan ""tir; çalışma hayatıdır, yani medarı maişet çarkıdır.
Hayatlarımızın hükümdarı odur.
O yüzden de "iş aklı" neredeyse dokunulmazlık kazanmış ve giderek iktisadi ahlakın yerini almıştır.
"İş bunu gerektiriyor" veya "önce kazancımıza bakalım da..." tipinden savunmalar ve aynı başarı modelleri bütün çıkıntılıklarımızı düzleştirir.
Neden Marksisti, muhafazakârı; sağcısı, solcusu; rockçısı, türkücüsü iş hayatında biraz ilerleyince "al birini vur ötekine" tipler olup çıkıyor, sanıyorsunuz?

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar