Hangisi İstanbul?
"Dar bir sokağa saparım, iğri büğrü yürürüm, etrafımda hoşa gidecek, henüz hoşa gidecek bir şey yoktur. Fakat bir yol dönemecinde önüme bir çeşme, bir konak eskisi, bir türbe, bir medrese, bir su...
"Dar bir sokağa saparım, iğri büğrü yürürüm, etrafımda hoşa gidecek, henüz hoşa gidecek bir şey yoktur. Fakat bir yol dönemecinde önüme bir çeşme, bir konak eskisi, bir türbe, bir medrese, bir su terazisi, bir ufacık mezarlık veya bir meydancık çıkar.
Dururum, siz de olsanız durursunuz, kulağınıza şarkı söyleyen güzel bir ses gelmişçesine, şiir okunmağa başlanmışçasına dururuz."
1946'da yazmış bu satırları Refik Halit.
Neden durduğumuzu da ne güzel açıklıyor...
"Çünkü burada konuşmadan anlatma, gürültü etmeden kaynaşma, dokunmadan sarılıp öpüşme, geçmiş zamana doğru zevkli bir dönüş vardır."...