Limon
Rengi mi çekiyor beni?Sanmam.Çocukları çekermiş ama ben öyle bir şey hatırlamıyorum.Ergenken şiddetli esmer kızların üzerinde gördüğüm sarı giysilerin büyüsünü hissederdim ama...
Rengi mi çekiyor beni?
Sanmam.
Çocukları çekermiş ama ben öyle bir şey hatırlamıyorum.
Ergenken şiddetli esmer kızların üzerinde gördüğüm sarı giysilerin büyüsünü hissederdim ama konumuzla ilgisi yok!
Ya tadı?
Tamam. Ekşi olan ne varsa, tabii limonla da aram hep iyi olmuştur.
Ama tavan arasındaki sandığı karıştırır gibi hafızamı karıştırıyorum.
Ömrüm etrafa saçılıyor yine de ekşi tatla ilgili derin bir düğüm noktası bulamıyorum.
Peki limon görünce çocuk gibi heyecanlanışım neden?
Neden bir kâseye koyulmuş üç limon gökyüzünden güneşi yanıma indirip koymuşum gibibir duygu yaratıyor?
Neden artık geride kalan kasaba günlerimde bahçe duvarlarını aşıp sokağa taşan dalda limonlar içime sevinçler taşırdı?
Malum, şimdilerde ağzı laf yapan nörologlar, nöropsikologlar, beyinden bahsederekbaşkalarının meraklarını gıdıklayıp "zihin"lerini kendilerine saklayanlar pek moda...
Bilir misiniz, konu renklerin nörolojisine ve hafızaya karmaşık izlerle düğümlenmiş hazlara gelince bu tayfa fena tökezlerler.
Çünkü ölümüne kültüreldir bu meseleler.
Limbik sistem, nöronlar, beyin kimyası falan bunları anlamaya kâr etmez.
Hele renk dediğimiz ne ki, sen frekanslarla uğraşırken koskoca bir dilin ona ad bile vermediğini görür, şaşarsın.
Düşünün, "mavi"si olmayan diller var yahu; "sarı"sı bizim bildiğimiz sarı olmayan kültürler...