O kötülük benim değil, senin beyninde!
Hayatını değiştirme, bakış açını değiştirmeye çalış... Dünyayı düzeltme, sürekli kendini düzeltmeye çabala... Kendini düşün, kendini sev, kendini kurtar...
Hayatını değiştirme, bakış açını değiştirmeye çalış... Dünyayı düzeltme, sürekli kendini düzeltmeye çabala...
Kendini düşün, kendini sev, kendini kurtar, önce kendin, önce...
Hatalardan kaçınma, hatalarını kucakla...
Olmadı mı?
Baştan dene, beynini zorla, beynini ye...
Peki sonra?
Sonrası açık.
Sonrası şu.
Sızlanarak, yakınarak, aynı yerlerde dönüp durarak...
Mantığa ve paraya dayanarak fakat her gün "kalbe dair özlü sözler" ufalayarak...
Bir ömrü yiyip bitirmek ama yine de ne kendine ne de şu ahir zamanlara dair hiçbir şeye akıl erdirememek!
Günümüzün azıcık tuzu kuru kesimlerine sunduğu örtülü "dünya görüşü" böyle bir şey.
Bir tür psikolojizm.
"Ne varsa ruhunda dönüyor, her şeyin sorumlusu senin beynin" diye diye insanı dünyanın gerçeklerine karşı körleştirme üzerine kurulu bir popüler kültür kuşatması.