Onlara laf anlatmaya çalışmak boş iş!

Sevgili dostlar... Umarım... Uzun bir süredir (kilit tarih "Arap baharı"nın patlak verdiği, Gezi'nin yaşandığı 2013'tür) üzerlerinde "toplu hipnoz" uygulanan bir kitleye laf anlatmaya çalışmanın ne kadar gereksiz olduğunu şimdi anlamışsınızdır...

Sanılanın aksine, bu kitle uzun bir süredir "siyaseten muhalif" falan değildir.
Siyaset asgari ilkelere bağlılık ister, iyi kötü bir "duruş" ister. Hiçbiri yok bunlarda.
Söz konusu kitleye solcu, liberal, muhalif muhafazakar, Kemalist, seküler gibi tanımlarla yaklaşmak, doğru mu, artık ondan da emin değilim.
Evet, o tanımların, o siyasal veya kültürel duruşların içinden geçerek bu noktaya geldiler, bu doğru!
Fakat şu an hepsini birbirine bağlayan tek şey üzerinde çalışılmış ve sonra zihinlerine zerkedilmiş "Erdoğan nefreti"dir.
Bu nefretle uyarılmış, bu nefretle uyuşturulmuş gibiler.
Onlara ne anlatsanız boş!

***

Gördünüz işte!
İmamoğlu'nun bir esnafa öfkelenip tokat atmaya kalkmasına haklı olarak şaşırıp "hop, noluyoruz!" diyorsunuz.
Onlar aynı görüntülere bakıp "En kötüsü, genç esnafın gözlerindeki nefret" diye tweet atıyor.
Adam açık açık Selahattin Demirtaş'ı övüyor.
Eleştiriyorsunuz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne oluyor, ne olacak? 21 Kasım 2024 | 437 Okunma Çığ 19 Kasım 2024 | 386 Okunma ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? 18 Kasım 2024 | 504 Okunma ‘Ben... şey... inanacağım’ 17 Kasım 2024 | 119 Okunma Haftanın notları: Maneviyat ölünce... 16 Kasım 2024 | 172 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar