Şehitlerimiz... Can sularımız!
Dillere pelesenk olmuştur... "Biz burada rahat uyuyalım diye Memedlerimiz orada şehit düşüyorlar" denir. Doğrudur; milli bekamızı, toplumsal güvenlik ve düzenimizi onların fedakârlıklarına ve şehadetlerine...
Dillere pelesenk olmuştur...
"Biz burada rahat uyuyalım diye Memedlerimiz orada şehit düşüyorlar" denir.
Doğrudur; milli bekamızı, toplumsal güvenlik ve düzenimizi onların fedakârlıklarına ve şehadetlerine borçluyuz. Minnetimizin kelimelerle tarifi imkânsız.
Ama bir de şöyle bakmanın zamanı gelmedi mi?
Onlar "rahat uyuyalım" diye değil, artık uyanalım diye şehit düşüyorlar.
Onların şehadeti...
Gündelik koşuşturma ve sınıfsal yabancılaşma içinde unutmaya zorlandığımız köklü ve güzel hasletlerimizle tekrar yüzleşip tanışmamız için...
Düşmanlarımızın "evrensel barış", "bütün insanlık için refah", "stratejik ortaklık" ve benzeri iğrenç yalanlarını yerle bir etmek, zalim dünyanın cilasını söküp atmak için...
Bizi "uyanık" olmaya çağırıyor.
Afrin şehitlerimizin geride bıraktıkları mesajlarını (vasiyetlerini) gerçekten kavrayıp anlamanın başka yolu yok.
Mesela bir şehidimiz devletin ailesine vereceği parayla Telafer'de Türkmenler için anaokulu inşa etmesini vasiyet etmişti, hatırlayacaksınız.
Söyleyin bana...