Tereddüde yer yok yapılacak çok iş var!
Madem olağanüstü koşullar içindeyiz...Madem örtülü de olsa, bir "savaş"ın içindeyiz.Söz koşarken eylem ağırdan almamalı.Cumhurbaşkanının kararlılığına ayak uyduramayan bir devlet...
Madem olağanüstü koşullar içindeyiz...
Madem örtülü de olsa, bir "savaş"ın içindeyiz.
Söz koşarken eylem ağırdan almamalı.
Cumhurbaşkanının kararlılığına ayak uyduramayan bir devlet mekanizması olmamalı.
Kimse kalkıp istatistiksel iyileşmelerden dem vurmasın. Doğrudur ama yetmez!
Artık nitelikli sonuçlara ihtiyacımız var.
Daha fazla gecikemeyiz.
15 Temmuz'da milletin direnişinin hakkını vermenin başka yolu yok.
Ne demek istiyorum?
Geçen hafta yaptığım üç sohbetten örneklerle anlatayım...
***
Yurt dışında yaşayan ve çeşitli ülkelerde iş bağlantısı olan bir arkadaşım buradaydı; oturup konuştuk.
Çok dertliydi.
Malum, nihayet 15 Temmuz'dan sonra Fetöcüler dış temsilciliklerimizden tasfiye edilmeye başlandı.
Fakat arkadaşımın söylediklerine bakılırsa, yeni gelenler ya görev yaptıkları ülkelerdeki fetöcülerden ürküp sinme eğilimindeydiler ya da eski "ulusalcı monşer" kalıplarına dönüyorlardı.
Arkadaşım, derdimizi dünyaya anlatmak için Türkiye'den gelen akademisyen ve gazetecilere kimi konsolosluk görevlilerinin nasıl kayıtsız kaldığını tek tek örneklerle anlattıkça öfkelendiğimi itiraf edeyim.