Uzatmayın! Ya halktansındır ya da halkçı
Benim mi aklım ermiyor, yoksa yanlış mı düşünüyorum? Tamam! Kılıçdaroğlu'nun atletini konuşalım. Bir iki defa... Hadi diyelim ki, bir günümüzü bunu konuşmaya ayıralım. Ama bir hafta...
Benim mi aklım ermiyor, yoksa yanlış mı düşünüyorum?
Tamam!
Kılıçdaroğlu'nun atletini konuşalım.
Bir iki defa...
Hadi diyelim ki, bir günümüzü bunu konuşmaya ayıralım.
Ama bir hafta boyunca dilimize sakız etmek nedir yahu?
Tv'lerde üzerine tartışmalar yapmak, hele hele siyasetin gündemi kılmak akıl kârı mı?
Hiç emin değilim.
Bir de sosyal bilimcilere falan soruluyor; "Atlet giymekle halktan biri olunur mu?"
Belli odaklar tarafından özel olarak Kemal Kılıçdaroğlu için "çalışılmış" işler bir kez daha karşılığını buluyor.
Kılıçdaroğlu gündemi belirlemekle kalmıyor, daha beteri şu ki, FETÖ gündemi perdeleniyor.
Biliyorum, gülünmeyecek gibi değil.
Ama bir taraftan da kendimize soralım: 2016 Ağustos'undan beri Kılıçdaroğlu'nu öne itip arkasında iş çeviren odakların istediği de tam bu olabilir mi?
Bu konuda çok yazdım, o yüzden altını daha da çizmeyi bırakıp doğrudan atlet konusuna geleceğim.
Atlet giymekle halktan biri olunur mu, diye ona buna sormayın!
Atletle, gömlekle, şunla bunla "halktan biri" olunmaz.
Zaten ya halktansındır ya da halkçısındır...
İkisi birbirine taban tabana zıttır.
Halktan biriysen ya "kendin gibi" görünürsün ya da sevdiklerin/ beğendiklerin gibi görünmeye çalışırsın...
Şair ne diyordu hani: "Halk nedir bilmezdik, halktık."
Bu kadar net!
"Halktan biri" gibi gözükme çabası Türkiye semiyolojisinde (sosyal işaret dilinde) CHP'lilere, yani "halkçı"lara özgü bir propaganda yöntemidir.
Neden?
Çünkü halkla aralarındaki mesafeden endişeye düşerler.
Ne oluyor, ne olacak?
21 Kasım 2024 | 437 Okunma
Çığ
19 Kasım 2024 | 386 Okunma
ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz?
18 Kasım 2024 | 504 Okunma
‘Ben... şey... inanacağım’
17 Kasım 2024 | 119 Okunma
Haftanın notları: Maneviyat ölünce...
16 Kasım 2024 | 172 Okunma
TÜM YAZILARI