Yine uyursun!
İnstagram sayfasına Aylan bebeğin fotoğrafını koymuş... "Günlerdir uyuyamıyorum" diye yazmış altına. Devam etmiş; "dünya kötülerin dünyası oldu!" Masmavi deniz...
İnstagram sayfasına Aylan bebeğin fotoğrafını koymuş...
"Günlerdir uyuyamıyorum" diye yazmış altına.
Devam etmiş; "dünya kötülerin dünyası oldu!"
Masmavi deniz görüntüleri, tatil yerlerinden parlak gülümseyişler, iş seminerlerinden enstantaneler, arkadaş buluşmaları ve aralara serpiştirilmiş "cahil halk" eleştirilerinin ardından gelen Aylan bebek fotoğrafı ve bu satırlar.
Kim mi?
Otuzlarının sonunda bir iş kadını.
İyi eğitimli.
Bilinen ölçülere göre, "iyi" yaşıyor.
Tamam, duyar kasmıyor. İçinden geçeni yazmış.
O fotoğraftan sonra hangimizin uykusu kaçmadı ki...
Tabii kimse birbirine sormadı: Uykumuz neden daha önce kaçmadı?
Nasıl oluyor da, uyuyabiliyoruz?
Binlerce mülteci bebek sulara gömüldü böyle.
Çarpıcı fotoğrafları çekilip önümüze serilmediği için mi uykumuzu kaçırmadılar?
Bizi hassaslaştıran şey mültecilerin çektiği acılar mı, çekilen fotoğraflar mı?
Bu anlattığım kişi tek bir örnek değil elbette.
Sosyal medyada ve hakiki hayatta böyle bir sürü insan var. O yüzden konu ediyorum.
Gelelim esas probleme...
Esas problem bir sonraki satırda...
Dünya kötülerin dünyası olmuşmuş...
Öyle birdenbire sanki.
Sanırsın, daha önce dünya cennet bir yerdi.