'Yok artık!' dediğimiz ne varsa, oldu!
Ben bunu demiştim, ben bunu anlamıştım, ben bunu analiz etmiştim...Ülkenin geldiği noktayı bu sözlerle değerlendirmenin ne anlamı var, ne de faydası!Kabul edelim ki...En tepedeki siyasetçi de, siyaset yorumcusu da, eş dost...
Ben bunu demiştim, ben bunu anlamıştım, ben bunu analiz etmiştim...
Ülkenin geldiği noktayı bu sözlerle değerlendirmenin ne anlamı var, ne de faydası!
Kabul edelim ki...
En tepedeki siyasetçi de, siyaset yorumcusu da, eş dost muhabbetinde olup bitene anlam vermeye çalışan insan da...
Gerçeği ancak kıyısından köşesinden yakalayıp tanımlayabildi.
İçimizden hep "yok artık o kadar da değil" diye geçirdik ve her seferinde "o kadar"la yüzleştik.
Ve hep geç kaldık bu yüzleşmeye.
Hatta kaçtık!
Eğriye eğri, doğruya doğru.
Bir buçuk yıl içinde en olmayacak şeylerin nasıl hızla olduğunu kavramak için belki tek bir örnek yeter.
"Kürt siyasal hareketi" örneğini ele alalım...