Zaman akıp geçerken: Kaptırdık, toparlanamıyoruz...
Meselelerimiz olmalıydı, konularımız değil... Fikirlerimiz olmalıydı, peşin yargılarımız değil...
En önemlisi, bir araya geldiğimiz insanlarla muhabbetimiz (sevgi ile sohbet) olmalıydı, dedikodularımız değil... Ama kaptırdık kendimizi, toparlanamıyoruz! Meselelerin, fikirlerin, muhabbetin artık sadece adları var. Sosyal medyayı da bu halimize uydurduk, sonra da ondan şikayet ediyoruz.
*** Doktor Faustus'un ruhunu iblise satışını Goethe'den çok önce piyesleştiren Christophe Marlowe'dur. ( Bazıları Shakespeare'in gerçekte Marlowe olduğunu iddia eder.) Olay şudur: İblis, Doktor'a cazip bir teklifle gelir. Yirmi dört yıl boyunca sınırsız keyif ve güç... Karşılığında, yirmi dört yıl sonunda Doktor Faustus ruhunu İblis'in kollarına teslim edecek, "sonsuz işkence"ye razı olacaktır. alttan alta hissederiz ki, borçlanmak aslında yeryüzünde