Zaman gelip geçerken: Anlatarak susanlar...
Bir şeyden kuvvetli biçimde tiksindiğimiz sırada benlik duygumuzun güçlendiğini hissederiz. Yalandandır ama o an için iyi hissettirir. Tabii sonrası hayal kırıklığıyla gelir...
Benlik yeniden yavaş yavaş solar. Eh, hep tiksinerek yaşanmaz ki!.. Bir de ergenlik çağınızı hatırlayın, hani birilerinden nefret etmeye çalışarak kendimizi seveceğimizi sandığımız yaşlarımızı... Bu iki halimizi dürüstçe hatırlayıp bilenler halktan tiksinmeyi marifet bilen "halkçı"ların acıklı ruhsal halini de anlayacaktır. Nasıl da ham bir huzursuzluktur o! Geçenlerde bir öğretmen twitter üzerinden iktidar partisine oy verenlere şöyle sesleniyordu: "Çocuklarınızı sizin cahilliğinizden kurtarmaya çalışıyorum. Sırf bunun için bizlere minnettar kalmalısınız!" Bu öğretmen, gerçekten öğretebilir mi? İmkansız.
Instagram'ın bir tür teşhircilik alanı olduğunu söyleyen toplum bilimcilere mesafeyle yaklaşıyorum... Kolaycılık yapıyorlar bana kalırsa. Oysa saklamak ve kapatmak için en iyi yol "bir şeyler" gösterir gibi yapmaktır. Anlatarak susanlar gibi...