Zaman gelip geçerken: En duygusal olan...
Bilmem, dikkat ettiniz mi? "Sade yaşam" modası sosyetik dervişlik modalarına çok benziyor.
Önce sahip olduğun eşyaları ve arzuları (hayat gardırobu) çoğalttıkça çoğaltıyorsun, sonra oturup "fazlalık"ları birer birer atıyorsun. Al sana sade yaşam!.. Zaten göze batan "fazla"dan değil, "esas"tan vermedikçe yalın olanı tercih etmiş sayılabilir miyiz?
Şehrin gösterişli semtlerinde "sade yaşam" modası iyice "mizansen" niteliği kazanıyor. Pahalı fakat salaş görünümlü tişörtler ve yine pahalı fakat organik yiyecekler... Orta sınıf okumuşlar arasında ise sadelik arayışı git gide öncelikler konusunda tutumlu olmak anlamını kazandı. Kimse hakiki sade yaşam için cömertlik gerektiğini hesaba katmıyor. Eskilerinden değil, kendinden vermek...