6. senaryo
Brexit sonrası AB’de, geleceğe dair soru işaretleri kolay kolay bitmeyecek. Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker’in geçen hafta birliğin durumu ile ilgili yaptığı senelik hitapta, “sıkı entegrasyonu” adresleyen...
Brexit sonrası AB’de, geleceğe dair soru işaretleri kolay kolay bitmeyecek. Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker’in geçen hafta birliğin durumu ile ilgili yaptığı senelik hitapta, “sıkı entegrasyonu” adresleyen mesajlar dikkat çekti. Hemen geçtiğimiz yıl ise, aynı başkanı istikbale yönelik uyarılarıyla hatırlıyoruz. Brexit sonrasında AB’nin bir varlık mücadelesine girdiğini söyleyen Juncker’in niyeti, muhtemel ki o vakit fırtına uyarısı vererek bölge toplumunu uyandırmaktı. Geride kalan 1 yılı aşkın periyotta ise, aşırı sağın ve AB karşıtlığının yükseldiği bir ortamda atlatılan seçimler ile bölge ekonomisinin yavaş da olsa toparlanma sürecinde olması, kendisini bir parça rahatlatmış gözüküyor. Nitekim bu kez Juncker’in vurguladığı nokta, AB ülkelerinin işbirliğini artırması yoluyla Avrupa projesini yaşatmak şeklinde okunuyor.
RÜZGARI YAKALAMAK
Juncker ilgili konuşmasında AB ekonomisinin %2 üzerinde büyümeyle yola devam ettiğinden ve işsizlik oranının 9 yılın en düşüğüne indiğinden bahsederken, Avrupa kurumlarının buna sağladığı katkıdan da gurur duyuyor. Bankaların desteğinden maliye politikasına kadar çeşitli hususların dile geldiği konuşmanın ana fikri, “rüzgârın Avrupa’nın yelkenlerine geri geldiği” şeklinde özetleniyor. O halde Juncker’a göre, yelken açıp rüzgârı yakalamanın tam vakti… Bunu yapabilmek için ise, AB’nin kararlılıkla pozitif ajandasına devam etmesi ve geleceğin yönünü çizmesi gerekiyor.
Juncker’in kafasında bu kapsamda 1. madde olarak, “Avrupa’nın ticaret ajandasını güçlendirmek” yer alıyor. Kanada ile imzalanan STA sonrası, Japonya, Meksika ve Güney Amerika ülkeleri ile benzer niyetlerin olduğunu ifşa eden Başkan, ikinci madde olarak ise daha güçlü ve rekabetçi bir Avrupa sanayiine dair politikaları vurguluyor.
Juncker’e göre; iklim değişikliği mücadelesinde lider olmak ve dijital çağda siber saldırılara karşı Avrupalıları korumak da diğer öncelikler arasında gelmeli. Beşinci madde olarak ise, göç meselesinin radarda kalacağının altını çizen Avrupa Komisyonu Başkanı, İtalya’ya ne kadar teşekkür etsek azdır diye uzun uzun ekliyor.
Aslına bakılırsa Juncker’in hitabı, göç konusunda AB’nin bir dayanışma göstermekten ne kadar aciz kaldığının farkında. Ve esasında sorun da tam buralarda yatıyor: Birliğin içindeki dengesizlik, kopukluk ve uyumsuzlukta…