Çin yavaşlarken
Son zamanlarda özellikle ABD ile ticari ilişkileri hasebiyle gündemden düşmeyen Çin ekonomisinin 3. çeyrek büyüme verisi geçtiğimiz Cuma açıklandığında, beklentilerden düşük gelen rakam...
Son zamanlarda özellikle ABD ile ticari ilişkileri hasebiyle gündemden düşmeyen Çin ekonomisinin 3. çeyrek büyüme verisi geçtiğimiz Cuma açıklandığında, beklentilerden düşük gelen rakam suları dalgalandırdı. Veriler esasında %6,5’lik hatırı sayılır bir rakamdan bahsetse de, manşetler söz konusu hızın ülkenin küresel finansal krizden bu yana en düşük performansı olarak yansıtılması fikrini yeğledi.
Dolayısıyla Çin ekonomisinde yılın ikinci yarısına girildiğinde ilk iki çeyrekte sırasıyla %6,8 ve %6,7 olarak gerçekleşen gelişime nazaran bir yavaşlama görülmesi ve bunun beklentilerden bir tık düşük olması moralleri bozdu. Kaydedilen durum yıllık hedeften ve hükümetin yılbaşında yola çıkarken çizdiği amaçtan pek uzak bir görünüm sergilemiş değil ancak yükselen endişe bundan sonrası için aşağı yönlü trendin kararlı bir şekilde devam etmesi düşüncesinden kaynaklanıyor. Bunun arkasında ise malum, ABD ile yaşanan gerginlik ve devreye giren yaptırımlara dair kaygılar başlıca rol oynuyor.
Doğrusu Çin ihracatı için ABD’nin anlam ve önemini söylemeye bile gerek yok. Yine de kabaca pastanın beşte biri kadar diyerek hatırlayalım. Temelleri bu yıl metallerle atılan ABD gümrük duvarları, özellikle yaz aylarında ve akabinde de Eylül ortalarında yükselmişti. Bununla birlikte Çin’in ihracat performansı son verilere göre yolunda gidiyor görünüyor. Elbette bu olumlu seyirde Yuan’ın rekabetçi pozisyonunun katkıları vardır diye de düşünmek mümkün. Bu bağlamda, açıklanan büyüme verilerine ait 3. çeyrek özelinde de anlamlı bir ihracat gelişimi görüldüğünü belirtmek gerek. Hatta Çin ihracatı, Eylül’deki çift haneli hızıyla bir sıçrama dahi yaptı.