Dünya Kupası’nın ardından Rusya
2018 Dünya Kupası’nın galibi Fransa olurken, bir diğer kazanan da Rusya mıdır şeklinde düşünmek mümkün. Nitekim bir ay süren küresel coşkunun adresi, ekonomik açıdan da pek çok dinamiği...
2018 Dünya Kupası’nın galibi Fransa olurken, bir diğer kazanan da Rusya mıdır şeklinde düşünmek mümkün. Nitekim bir ay süren küresel coşkunun adresi, ekonomik açıdan da pek çok dinamiği bünyesinde taşıdı. Olayı kupa heyecanının öncesinden ele almaya başlarsak, evvela yapılan devasa hazırlıktan bahsetmek gerekir. Bu da hükümetin açıklamalarına göre, 14 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe tekabül ediyor. Hatta yine resmî söylemler uyarınca, hazırlıklar kapsamında yapılan yatırımlar ülkede son dönemde görülen GSYH artışının başlıca kaynağı…
Bilindiği üzere Rusya ekonomisi, petrol dalgası ve Batı yaptırımlarının etkisiyle bir süre devam eden bir daralma epizodunun ardından geçen yıl itibariyle sıfırın üzerinde ılıman bir gelişim göstermeye başladı. İşte bu noktada hükümete göre; 2018 Dünya Kupası Rusya’da yapılmasaydı, ekonomi büyüme verilerini hala pozitif yazamayabilirdi. Bu kapsamda GSYH’ye son yıllarda katkı yapan ilgili yatırımlar ve diğer çalışmalar çerçevesinde oluşan istihdam da, tahminen 220.000 civarında…
Konuyu en güncel yansımalarına getirip baktığımızda ise, (kaynağına göre değişebilen) milyonlarla ifade edilen sayıda futbol tutkununu Moskova’ya, yüzbinlerce yabancı ziyaretçiyi Rusya’ya çeken bir tablodan bahsediyoruz. Bu doğrultuda yerli yabancı karışımı dev bir futbol kitlesinin gözü kapalı feda ettiği konaklama ve gıda harcamaları, ilgili sektörleri kuşkusuz berhudar etti. Bunun yanı sıra ulaştırma ve iletişim sektörleri de, yoğun ilgiden nasibini alanların başında geldi. Hatta karşılaşmaların takibini sağlayan elektronik sektörünün de bu işten hayli memnun kaldığı anlaşılıyor.
Bu kapsamda Rusya ekonomisine gelen futbol katkısına dair tahminler, kuruma ve bakış açısına göre farklılık gösterebiliyor. Hükümet 2013-2023 arasındaki dönem için 26-31 milyar dolar arası bir potansiyel GSYH katkısı öngörüsünü öne çıkarırken, birtakım yerli ve yabancı kuruluşlar daha ziyade işin “geçiciliğine” vurgu yapıyor. Neticede bahsi geçen dinamikler, kısa vadeli hoş bir seda da bırakmış olabilir. Üstelik elde edilen kazancın yapılan harcamaları karşılayıp karşılamadığı da sorgulanabilir. Hatta bu noktada, hükümetin maçlar esnasında yaptığı vergi düzenlemeleriyle bir bağlantı da, kimilerince rahatlıkla kurulabilir.
Doğrusu benzeri sorular, sadece Rusya değil daha önceki Dünya Kupası ev sahiplikleri için de bu bağlamda cereyan etmiştir. İşte tam bu noktada, kısa vade ile uzun vade veya geçmiş ile gelecek etkilerini ayrı konumlandırma gereksiniminin de altını çizmekte fayda var. Zira Kupa ve öncesi süreçte açıkça gözlenen ve hissedilen ekonomik gelişmelere, birtakım dolaylı ve elle tutulamaz, hemen ölçülemez tesirlerin de karıştığını göz ardı etmemek gerekir.
Böylesi bir kapsamlı tabloyu analiz etme gayreti gösteren akademik literatürde de yer tutan söz konusu kupa etkilerinin başında, psikolojik unsurlardan bahsedebiliriz. İlgili ülkenin vatandaşları için mevzubahis olan bu durum, keyifli ve gururlu geçen bir kupa deneyiminin ardından “iyi hissetme” etkisiyle güvenin arttığı optimist bir ekonomik atmosfere sebep olabiliyor. Elbette burada, her ülke için farklı geçerliliği olan bir etkiden bahsettiğimizi eklemek gerek.