Kazakistan izlenimleri
Astana’dan selamlar… Cuma öğle saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kazakistan ziyareti için hedeflediğimiz menzile, kendimizi 3 saat ileride bularak vardık. Vardığımızda üzerine akşamın...
Astana’dan selamlar… Cuma öğle saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kazakistan ziyareti için hedeflediğimiz menzile, kendimizi 3 saat ileride bularak vardık. Vardığımızda üzerine akşamın indiği şehir, Türk heyetini samimi tavırları ve ışıltısıyla karşıladı. Aslına bakılırsa Astana, malum öyle çok eski bir başkent de değil. Ülke yönetiminin Almatı’dan taşınması kararı henüz 90’lara dayanıyor. Hazırlıklarla birlikte transferin gerçekleşmesi ise, 1998’e... Taşınmanın ardında deprem bölgesinden kaçmak gibi bir neden anılsa da, eski başkentin Çin sınırına yakınlığı ve Astana’nın bulunduğu kuzey taraflarındaki Kazak yoğunluğunun artırılması gibi sebeplerin de etkili olduğu biliniyor.
İşte o taşınma kararıyla birlikte, o vakit adeta atıl olan bu topraklarda yepyeni bir başşehir inşa edilmiş. O günden bugüne bariz bir planlama üzerinde özenle bina edildiği görülen Astana, modern görünümüyle yükselen bir şehir ve ekonomiyi çağrıştırıyor.
Kazakistan genelinde ise, o dönemlerden itibaren refah seviyesinde yukarı yönlü bir grafik var. Gelinen nokta itibariyle ülke, yüksek-orta gelir kategorisinde sınıflanıyor.
URANYUM BANKASI
Kazakistan’da bu saatten sonraki adımlar ise, doğal varlıklara bel bağlamaktan öteye geçmeyi hedefliyor. Nitekim bu, hem yüksek gelire erişmek hem de erişmeye çalışırken enerji konsantrasyonunun getirdiği risklerden korunmak için şart. Zaten ülke daha dün, bu risklerin ne incitici olabildiğini bizatihi tecrübe etti.
Mevcut durumda petrolden doğalgaza imrenilecek çeşitli zenginlikleri olan Kazakistan, uranyumda da iddialı bir üretici. Nükleer santrallere yakıt temininde kritik bir öneme sahip olan ülke, bu manada dünyada üst sıralarda konumlanıyor. Hatta daha geçtiğimiz günlerde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile birlikte bir uranyum bankası açtıklarını işitmişsinizdir. Söz konusu bankanın, sunacağı düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyum arzı ile dünya ülkelerinin nükleer programlarının istikrarlı bir şekilde sürmesine hizmet etmesi amaçlanıyor.