Kredilerin eğilimi
Kredi meselesi, malumunuz büyüme açısından önemli bir dinamik. Hatta firmalar da, iş ve/ya yatırım yapmalarının önündeki engellerin başında finansmana erişim mevzuu olduğunu öteden beri dile getirir. Hele...
Kredi meselesi, malumunuz büyüme açısından önemli bir dinamik. Hatta firmalar da, iş ve/ya yatırım yapmalarının önündeki engellerin başında finansmana erişim mevzuu olduğunu öteden beri dile getirir. Hele de konu zorlu zamanlara denk gelince, daha da hayati bir hal alır. İşte bunun bir örneğini geride bıraktığımız yakın dönemden bu yana yaşıyoruz. Nitekim darbe girişimi sonrası maruz kaldığımız performans kaybı ve ardından can suyu gibi gelen Kredi Garanti Fonu (KGF) uygulaması, durumun önemini açıkça ortaya koydu. Öte yandan KGF uygulamasının sağlık yönünü ve kısanın ötesindeki vade yansımalarını tartışmak ise, şüphesiz önem arz eden bir husus… Bunu da şimdilik not düşmüş olarak, bugün kredilerdeki son durumlara bir bakalım istiyorum. Hazır geçtiğimiz Cuma günü TCMB tarafından Banka Kredileri Eğilim Anketi 2. Çeyrek Değerlendirmesi sonuçları da açıklanmışken, eğilimlerde olan biten ve beklenen nedir bir bakalım.
HIZLANARAK BÜYÜDÜ
Öncelikle veriler eşliğinde kredilerdeki durumu bir hatırlayalım. BDDK’nın açıkladığı verilere göre 2017 ilk çeyrek sonu itibariyle 1 trilyon 830 milyar TL’ye çıkan bankacılık sektörü kredi büyüklüğü Mayıs ayı bitimiyle ise 1 trilyon 889 milyar TL olup yükselişini sürdürmüş bulunuyor. Hatta Haziran’a dair mevcut veriler, söz konusu büyümenin devam ettiğini gösteriyor. Söz konusu gelişme detaylı olarak incelediğinde de, kredi gelişiminde ilk çeyrekte gözlenen hareketliliğin yılın 2. çeyreğinde de sürdüğü haberi okunuyor.
Daha ayrıntılı donelere ulaştığımızda ise, özel sektördeki ilgili durumun özellikle firmalara verilen krediler eliyle olduğu gayet net görülüyor. Gerek 1. gerekse 2. çeyrekte hanehalkı kredilerinin gelişiminde de bir canlanma yaşanmakla birlikte, bahsettiğimiz hacmin önemli kısmını şirketler kaldırıyor. Bu hareketlenmede, KGF’nin rolünün hissedildiği de malum. Hanehalkı detaylarına bakıldığında ise, konut ve ihtiyaç kredilerinde canlılık fark edilirken, taşıt kredilerinde belirgin bir zayıflama göze çarpıyor.
TALEP ARTTI
Kredilere dair tüm bu unsurların 2. çeyrek büyümesine sunduğu katkıları zaten hep birlikte göreceğiz. Bununla birlikte, bir yandan söz konusu hareketliliğin arka planını net anlamaya, diğer yandan da ayak basmış bulunduğumuz ikinci yarıyıla dair beklentilere bakmakta fayda var. Bu bağlamda ise belirttiğim üzere, TCMB tarafından yayımlanan Nisan-Haziran dönemindeki banka kredilerine dair eğilim anketi birtakım mesajlar veriyor. İlgili mesajları ise, kredi arz ve talebine ilişkin gelişmeler çerçevesinde özetleyebiliriz.