Küresel havacılığın merkezi doğuya kayarken
Cumhuriyetimiz 95. yaşını tamamlarken yaşadığımız kıvanç, aynı gün açılışı yapılan İstanbul’un yeni havalimanı ile duyduğumuz gururla pekişti. Dünyanın en...
Cumhuriyetimiz 95. yaşını tamamlarken yaşadığımız kıvanç, aynı gün açılışı yapılan İstanbul’un yeni havalimanı ile duyduğumuz gururla pekişti. Dünyanın en büyüğü olmayı hedefleyen havalimanımızın, gerek Türkiye ve İstanbul özelindeki gerekse bölgesel bazdaki ulaştırmaya ciddi bir ivme getirmesi kaçınılmaz. Ülkemizin kıymetli pozisyonu dikkate alındığında oldukça yüksek seviyelerde olduğu bilinen transit uçuş trafiği potansiyelimizi gerçekleştirebilmek de, işte bu dev Cumhuriyet eseriyle mümkün olacak. Nitekim özellikle İstanbullular olarak özleyeceğimiz tarihi Atatürk Havalimanımızda büyümeye rağmen ilgili kapasitenin yetersiz kalması, arzu edilen ve pekala mümkün olan atılımı kısıtlamaktaydı. Dolayısıyla İstanbul bu proje sayesinde, uluslararası pazarda rekabet gücünü önemli ölçüde yükseltebilecek. Bunun ise, ekonomiye pek çok açıdan yansımaları olacağı ortada...
Nitekim İstanbulumuzun yeni gözbebeği, ilk aşamada yılda 90 milyon yolcuya hizmet verecekken, kemale erdiğinde kapasitesi 200 milyona ulaşacak. Uluslararası verileri incelediğimizde bu rakam, listenin başında 2017 itibariyle 104 milyon kişiyi ağırlayan Atlanta Havalimanı’nın mevcut durumu ile kabaca kıyaslanabilir. Aynı listede Atatürk Havalimanı’nın 64 milyon yolcuyla dünyada ilk 15 içinde olduğu düşünüldüğünde, yeni havalimanımızın ilk fazda dahi ciddi bir tırmanışı başaracağı ve zamanla tepede konumlanacağı anlaşılıyor.
Yolcu sayısının yanı sıra uluslararası bağlantı kriteri açısından bakıldığında da; İstanbul’un ilk göz ağrımız Atatürk Havalimanı ile global ölçekte JFK ve Dubai Havalimanları arasında konumlanan yerinin, yeni projemizle hızla yükseleceği öngörülüyor. Özellikle Avrupa ve MENA Bölgesi’ndeki havalimanları arasında...