Ehl-i Beyt-1
Salât ve selam Peygamberimize (s.a.a.) ve O’nun Ehl-i Beyt’ine olsun.Zübde–i Kur’an olan Peygamberimiz, Veda Haccı’ndan dönerken ümmetine şu ikazda bulunmuştur: “Size iki emanet bırakıyorum . Biri Allah’ın...
Salât ve selam Peygamberimize (s.a.a.) ve O’nun Ehl-i Beyt’ine olsun.
Zübde–i Kur’an olan Peygamberimiz, Veda Haccı’ndan dönerken ümmetine şu ikazda bulunmuştur: “Size iki emanet bırakıyorum . Biri Allah’ın kitabı Kur’an, diğeri Ehl-i Beyt’imdir. Bunlara sarıldığınız sürece hidayettesiniz.”
Öyleyse hidayet kaynağı, Ehl-i Beyt’tir.
Ehl-i Beyt Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk’ın (cc) doğru, temiz ve sevilmesi şart olarak buyurduğu Peygamber ailesidir.
Bazıları, Hz. Peygamberin hanımlarının veya Haşimoğullarının Ehl-i Beyt içine girdiğini iddia etseler de, Ehl-i Beyt Hamse-i Ali Aba hadisinde Hz. Peygamberin beyan buyurduğu şekliyle; Peygamberimiz, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizdir.
Ehl-i Beyt hakkında Kur’an-ı Kerim’de onlarca ayet bulunmaktadır.
“Kim sana gelen ilimden sonra seninle tartışmaya girişirse, de ki, ‘gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım’ ve sonra dua edelim de Allah’ın laneti yalancıların üzerine olsun.” (Al-i İmran, 61) Bu ayetin nazil olmasından sonra Hz. Peygamber Necran Hıristiyanlarıyla karşılaşmaya Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i alarak gitmiştir.