Ehl-i Beyt’e sahip çıkmak
Salat ve selam Peygamberimize (sav) ve onun Ehl-i Beyt'ine olsun.Zübde-i Kur'an olan Peygamberimiz, Veda Haccından dönerken ümmetine şu ikazda bulunmuştur:"Size iki emanet bırakıyorum: Biri Allah'ın kitabı Kur'an, diğeri Ehl-i Beyt'imdir....
Salat ve selam Peygamberimize (sav) ve onun Ehl-i Beyt'ine olsun.
Zübde-i Kur'an olan Peygamberimiz, Veda Haccından dönerken ümmetine şu ikazda bulunmuştur:
"Size iki emanet bırakıyorum: Biri Allah'ın kitabı Kur'an, diğeri Ehl-i Beyt'imdir. Bunlara sarıldığınız sürece hidayettesiniz."
Öyleyse hidayet kaynağı Ehl-i Beyt'tir.
Ehl-i Beyt, Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk'ın doğru, temiz, sevilmesi şart olarak buyurduğu Peygamber ailesidir.
Şura suresinin 23. ayetinde Cenab-ı Hak, “De ki: Ben bu (peygamberliğimi tebliğime) karşılık sizden yakınlarıma sevgiden başka hiç bir ücret istemiyorum” buyrulur.
Demek ki, Ehl-i Beyt'in sevilmesi farzdır.
Hz. Peygamber'in Veda Haccından dönerken irad buyurduğu Gadir-i Hum Hutbesi, Peygamber'den sonra Hz. Ali Efendimizin yerine halife, vasi ve imam olduğunu ilan içindir.
Peygamber'in Maide suresi 67. ayetin yani “Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Bunu yapmazsan, elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur” ayetinin nazil olmasının ardından Hz. Ali Efendimizi yerine halifesi ve vasisi ilan ettiği İslam âleminde kabul edilen bir hakikattir.
Yani Maide 67. ayetin ardından yapılan bu halife ilanı Allah'ın emridir.
Orada bulunan sahabeler Hz. Ali'nin halife ilanına şahit olmalarına rağmen, bu ilandan yaklaşık 2.5 ay gibi bir süre sonra vuku bulan rıhletten sonra Hz. Ali'nin halifeliğini unutulmuşlardır.