Ermenilere yapmadığımız soykırımı bırakın da...
İnanılır gibi değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı ve bir başbakan yardımcısı, tarihimizle dalga geçercesine hem de egemenliğin millete geçtiği güne denk gelen bir zamanlamayla Batı’nın...
İnanılır gibi değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı ve bir başbakan yardımcısı, tarihimizle dalga geçercesine hem de egemenliğin millete geçtiği güne denk gelen bir zamanlamayla Batı’nın siyasi dayatmalara malzeme için yıllardır yalanla üstünde durduğu ‘soykırım’ı kabul etmek üzereler…
Bu yalanı kabul, Türk Milletine hakaret olur.
Bu yalanı kabul, çoğunluğu o tarihte yaşları 13-17 arasında değişen gençlerden oluşan şanlı Türk ordusuna itham olur. Bu yalanı kabul Türk tarihine kara lekeyi elinle sürmek demektir!
Bizler biliyoruz ki, Ermenilere soykırım yapmadık. Bu yalan 4T olarak belirlenen “tanıma, tanıtma, tazminat ve toprak” talepleri için uydurulmuştur ve seslendirilmektedir.
Yalanı çürütmek için çok uzaklarda delil aramaya gerek yok.
Yakın geçmişte “Tarihi, tarihçilere bırakalım” diyenlerin selefleri şimdi iyi dinlesinler:
Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni 1923’te Ermeni ihtilalcı Taşnaksutyun Partisi Kongresi’ne sunduğu raporda şunları itiraf etmemiş midir?
“1914’te Türkiye, Birinci Dünya Savaşı’nda henüz taraf olmadığı günlerde Güney Kafkasya’da gönüllü Ermeni birlikleri oluşturmaya başladı. Bu birlikler EDD partisinin karar ve iradesine karşı gelerek Türklere karşı saldırıya başladı. Bu hareket çeyrek yüzyıl boyunca psikolojik olarak hazırlanan Ermenilerin kendilerine bir biçim bulmasının kaçınılmaz sonucuydu.” (Kaçaznuni, Ermeni Belgeleri ile Ermeni Soykırımı Yalanı)