Ne AB, ne ABD; tek çare Bağımsız Türkiye
21. yüzyılın globalizm ile şekillenen düzeninde, ekonomisi kapitalizm, siyasi görüşü demokrasi, sosyal hayata bakışı insan hakları ve özgürlükler ile çizilmiş sahte bir dünya vardı.Bu dünyaya...
21. yüzyılın globalizm ile şekillenen düzeninde, ekonomisi kapitalizm, siyasi görüşü demokrasi, sosyal hayata bakışı insan hakları ve özgürlükler ile çizilmiş sahte bir dünya vardı.
Bu dünyaya ayak uydurmak zorunda bırakılan devletler aslında özgürlüklerini elleriyle global güçlere teslim ederek, emeğinin ve kaynaklarının işgaline göz yumuyordu.
Günümüzün işgal senaryosu BOP ve Arap Baharı bizleri, adı İslami olan ama yaptığı vahşetin ve haksızlıkların İslam’la zerre alakası olmayan örgütlerle tanıştırdı.
Siz bakmayın, El Kaide, Boko Haram, El Nusra, IŞİD gibi örgütlerin Allahu Ekber diyerek hareket ettiğine. Hepsinin arka planında Batı’nın kirli elleri var.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, bu konuda karnesi zayıflarla dolu ABD için önemli bir açıklamada bulundu.
Earnest, 2003 senesinde Bush yönetiminin Irak’ı işgalinden önce Irak’ta El Kaide ve IŞİD’in olmadığını söyledi.
Bu itiraf, Saddam’ın kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle başlayan Irak işgaline ABD’nin uydurduğu diğer bahanenin de ilk ağızdan yalanlanması demek…
İnsan Hakları Gözlemevi, IŞİD’in Haziran 2014’ten beri en az 2 bin 154 kişiyi öldürdüğünü rapor etti.
Bu şartlarda hangi demokrasiden, hangi insan haklarından bahsedebilirsiniz?
Yaklaşan seçimler öncesinde partilerin ABD ile diyalogları, dış politikada ABD ve İsrail eksenli hareket bizleri de aynı vahşete ortak etmektedir.
Bakınız son dönemde bu yanlış politika bize nasıl yansıdı?
Uluslararası arenada geldiğimiz nokta komşularla sıfır sorun çizgisinden ‘sıfır komşu’ eksenine kaymıştır.