Adalet
Gezi'nin bahanesi kesilen birkaç ağaç idi, yürüyüşün bahanesi de adaletsizlik.Adaleti herkes, her zaman ve her yerde istemeli, gerçekleşmesi için elden gelen gayret meşru yollardan sonuna kadar sarfedilmelidir; bu hususta fikir...
Gezi'nin bahanesi kesilen birkaç ağaç idi, yürüyüşün bahanesi de adaletsizlik.
Adaleti herkes, her zaman ve her yerde istemeli, gerçekleşmesi için elden gelen gayret meşru yollardan sonuna kadar sarfedilmelidir; bu hususta fikir ayrılığına yer yoktur. Ama başkalarına adil davranılmadığı, haksızlık yapıldığı, başkaları hak ettiğini alamadığı zamanlarda seslerini çıkarmayan, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyen, sonra “kendi değerlendirmelerine göre adaletsizliğin” ucu kendilerine dokununca gürültü koparan, toplumu adalet için yardıma çağıran kimselerin samimiyetleri arızalıdır ve davranışları işe yaramaz.
“Kendi değerlendirmelerine göre adaletsizlik ” kaydını niçin koydum?
Çünkü mutlak adaleti de evrensel hukuka göre izafi adaleti de gerçekleştirmek imkânsıza yakın derecede zordur ve nadirdir.
Bir ülkede harici müdahaleler olmadan uygulanan mevzuata göre gerçekleşen hukuki-izafi adaletle yetinmek zorunluluğu vardır.
Yargı kararlarını tartışanlar, bir davada adaletin gerçekleşmediğini iddia edenler eğer hakimin tarafsız davranmadığı, delilleri doğru değerlendirmediği veya baskı altında kaldığı konusunda sağlam bilgiye ve belgeye sahip iseler haklıdırlar. Kendilerini kanun ve hakim yerine koyar, “bize göre şöyle olmalıydı, olmadığı için adalet yok” diyenler ise haklı sayılamazlar.