AK Parti ile nereden nereye geldik!
2-16 Eylül 2005 tarihinde “İktidarın üç mesele ile imtihanı”http://www.yenisafak.com/arsiv/2005/EYLUL/11/hkaraman.htmlbaşlıklı birkaç yazı yazmış, AK Parti iktidarını tahrik ve teşvik için yer...
2-16 Eylül 2005 tarihinde “İktidarın üç mesele ile imtihanı”http://www.yenisafak.com/arsiv/2005/EYLUL/11/hkaraman.htmlbaşlıklı birkaç yazı yazmış, AK Parti iktidarını tahrik ve teşvik için yer yer sert sözler söylemiştim. Bu yazıların üzerinden 11 sene geçmiş ve Türkiye'de çok şey değişmiştir; ama insanımız geçmişi çabuk unutuyor; hem imar, ekonomi, uluslararası ilişkiler hem de demokratikleşme, insan hak ve özgürlükleri konularında bu iktidarın yaptıkları sanki daha öncesinde de varmış gibi nankörce söylem ve davranışlar ortaya konuyor. Vaktiyle bir alt geçit yapan CHP'li belediye başkanının heykeli dikiliyor, AK Parti yılda böyle onlarcasını yaptığı halde sözü bile edilmiyor!
Bu, işin bir yanı… Diğer yandan bu iktidardan beklentilerini almış, umduklarından daha fazlasına kavuşmuş bulunan kesimlerin kendilerine düşeni yapmış olup olmadıkları konusu çok önemli bir soru olarak ortada duruyor.
Birkaç yazıda önce yakın geçmişi hatırlamamız için bu 11 sene önceki yazılarımdan uzun iktibaslar yapacağım, ya her birinin ardından veya tamamından sonra da “ortada duran soruya cevabı” arayacağım (Bu yazıların tamamını görmek için “Laik Düzende Dini Yaşamak” isimli kitabımın dördüncü cildine bakılabilir).
“AK Parti iktidara geldiğinde kucağına düşen dev meseleler vardı; işsizlik, ekonomik dengenin bozukluğu ve kriz ihtimali, Irak, Kıbrıs, demokratikleşme (siyasete, seçilmişlerin hakim olmaları meselesi), AB ile ilişkiler bu meselelerin ilk sırasında yer alıyordu ama bu partiye verilen oyların “28 Şubat'ın rövanşı” olarak kabul edilmesinin dayanağı bu meseleler değildi; ölçüt, 'demokratikleşme ile dine karşı devletin tavrı' idi. Oy verenlerin önemli bir yekünü bu iki konuda AK Parti'ye güveniyor, fırsat veriyor ve sonuç bekliyorlardı, hâlâ da bekliyorlar.
Demokratikleşme konusunda ne kadar mesafe alındı?
Bu soruya, 'Önemli mesafeler alındı, artık çağdaş demokrasi geri dönülemez, askıya alınamaz, kesintiye uğratılamaz bir şekilde oturdu' cevabını verebilmek için iktidarın, bir Avusturalyalı milletvekilinden dinlediklerime benzer bir rahatlık içinde olması gerekiyor…