Asıl teröristleri tanıyalım

İsrail ile işbirliği yapıp Filistin’i İsrail’e vermek, ABD ve İsrail’in başta Ortadoğu olmak üzere İslam dünyası için öngördüğü planın gerçekleşmesine hadim olmak, zalim...

İsrail ile işbirliği yapıp Filistin’i İsrail’e vermek, ABD ve İsrail’in başta Ortadoğu olmak üzere İslam dünyası için öngördüğü planın gerçekleşmesine hadim olmak, zalim planlarına engel olanları en feci usullerle katletmek, işkenceye tabi tutmak, suikastlar planlamak üzere birleşmiş olan Mısır, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Esed’in Suriyesi, Müslüman Kardeşler örgütünü (İhvan’ı) ve Dünya Müslüman Âlimler Birliğini teröristler listesine aldılar. Dünkü yazımda zikretmiştim; şimdi de Sisi’nin kandırdığı yalancı Trump, İhvan’ı terörist ilan etmeye hazırlanıyormuş.

Peki niçin? Bu İhvan ve Dünya Müslüman Âlimler Birliği’ni niçin yok etmek istiyorlar? Devamlı reklamını yaptıkları, koruyucu rolü üstlendikleri insan hakları ve demokrasi çerçevesinde Mısır’da iktidara gelen İhvan’ı niçin askeri bir darbe ile iktidardan düşürdüler ve bu zalim darbeciye destek veriyorlar?

Müslüman Kardeşler meşru bir seçimle kazandıkları iktidarda kalsalardı bundan hem Filistin davası kazançlı çıkacak, hem de İslam ülkeleri arası ilişkilerde çıkar ve liderlik yarışının, oyuna gelerek birbirini çelmelemenin yerini kardeşlik, birlik ve dayanışma alacaktı.

Ellerindeki güçlü yayın ve algı oluşturma araçlarını kullandılar, sonuçta bütün dünyada “siyasi veya radikal İslam” denince ilk akla gelen (daha doğrusu yoğun çabalar sonucu akla getirilen) cemaat İhvan oldu. Halbuki bu bilgi ve imaj kirliliğinin etkisinden kurtulanlar bilirler ki, İhvan hem terörist değildir, hem de siyasi sistem olarak bir çeşit “İslami demokrasi”yi savunmaktadır. Şu halde onların etrafında koparılan sun’i fırtınanın asıl sebebi ABD-İsrail menfaatlerinin riske girmesinden ibarettir.

Taha Kılınç’ın ifadesiyle “Müslüman Kardeşler Teşkilâtı, sadece sohbetlerle yetinen bir yapı değildi; siyasi ve askeri hedefleri de vardı. Teşkilâta sembol olarak seçilen kompozisyondaki kitap ve kılıç birlikteliği, bu temel felsefeyi de özetliyordu. Ancak Hasan el Bennâ, bu siyasi ve askeri hedeflerin, toplumun geneli İslâm’a sımsıkı sarıldığı takdirde ve zaman içinde kendiliğinden gerçekleşeceğine inandığından, öncelik halkın eğitilmesine verilmişti.”

Ben de geçmişte bir yazımda baştan beri İhvan’ın şiddete uzak durduğunu, bir ara “meşru müdafaa mecburiyeti hâsıl olursa diye bir hazırlık yapılması düşünüldüğünü”, ancak fiilde, amaca eğitim, ikna ve demokrasi aracılığı ile ulaşılmanın ilkeleri olduğunu ifade etmiştim.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İmansız akıl uygarlığı 01 Eylül 2024 | 275 Okunma Batı’da yaşayan Müslüman 25 Ağustos 2024 | 443 Okunma Sosyal medya aynasından 18 Ağustos 2024 | 127 Okunma Güç dengesi şart 11 Ağustos 2024 | 117 Okunma Bu acılı günde 04 Ağustos 2024 | 233 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar