Bin kere okumak değil, bir kere yapmak
İnsanlar okuyorlar (mı?), dinliyorlar, konuşuyorlar… Binlerce söz kelime; ilâhî olanı var, beşeri olanı var; bütün bunlar bir eğlence, bir vakit geçirme, bildiğini onaylatma, sevap kazanma gibi amaçlara...
İnsanlar okuyorlar (mı?), dinliyorlar, konuşuyorlar… Binlerce söz kelime; ilâhî olanı var, beşeri olanı var; bütün bunlar bir eğlence, bir vakit geçirme, bildiğini onaylatma, sevap kazanma gibi amaçlara yönelik oluyor, halbuki bilmekten maksat doğru ve
iki cihan için faydalı olanı yapmak olmalı değil midir?
İnsan duyduğu ve bildiği doğruya göre hareket etmezse bunun sorumluluğu daha çok olmaz mı?
Olur!
En hayırlı ve ecirli okuma şüphesiz Allah Teâlâ’nın Kelamı’nı okumaktır; evet bu, anlamadan okumanın da faydası/sevabı vardır, ama bu sevap okusunlar, anlasınlar ve yapsınlar diye verilen bir teşviktir; teşviki alıp gereğini yapmamak olur mu, yakışır mı?
Bu girişten sonra asıl maksadıma geçiyor ve anlamaya, yapmaya yönelik okumaya dair bir örneği ve hatıramı nakletmek istiyorum: