Böl ve yönet
Kur’an-ı Kerim âyetleri ve Peygamberimiz'in (s.a.) hadisleri durup dururken müminleri kardeşliğe ve birliğe teşvik etmiyor; bölünmeyin, parçalanmayın, birbirinize düşmeyin, böyle yaparsanız gücünüz...
Kur’an-ı Kerim âyetleri ve Peygamberimiz'in (s.a.) hadisleri durup dururken müminleri kardeşliğe ve birliğe teşvik etmiyor; bölünmeyin, parçalanmayın, birbirinize düşmeyin, böyle yaparsanız gücünüz elden gider, zayıf düşersiniz ve İslam düşmanı veya menfaat harisi kurtlara yem olursunuz demiyor.
Bazı arkadaşlar haklı olarak “düşmana bahane bulup, sorumluluğu onlara yükleyip rahatlamak Müslümanlara bir şey kazandırmıyor, gerekli olan özeleştiridir, ‘bizim nerede hata yaptığımızdır ve dirilip kendimize gelmek için neler yapmamız lazımdır’ bunu düşünmek, buna odaklanmaktır” diyorlar. Bu düşünce ve tavsiye doğrudur, yerindedir, ama tamamlayıcı unsurlarından biri de düşmanın neyi nasıl yaptığını bilmektir.
Neyi nasıl yapıyor sorusunun cevabı çok uzun, ama burada üzerinde durmak istediğim oyun meşhur “böl-yönet” oyunudur.
Uzak tarihi değil de yakın tarihi seçerek bazı örnekleri hatırlayalım:
Sömürgeci Batı’nın, nispeten güçsüz ülkeleri askerleriyle işgal ederek sömürge haline getirme dönemi sona erince daha ince usullerle sömürgecilik devam etti. Bunun için de iki şey yaptılar:
1.Sömürgeleri terk ederken halkı ikiye bölecek ihtilaflı konular ve bölgeler bıraktılar.