Bu ülkeyi kim nasıl yönetmeli?
Bu başlık altında yazmak istediğim husus, daha önceki bir yazımda okuyucu adına sorduğum şu sorunun cevabıdır:“Neden diğer partilerin kendi aralarında veya Ak Partili bir koalisyon hakkında kötümser...
Bu başlık altında yazmak istediğim husus, daha önceki bir yazımda okuyucu adına sorduğum şu sorunun cevabıdır:
“Neden diğer partilerin kendi aralarında veya Ak Partili bir koalisyon hakkında kötümser düşünüyorsun, peşin hükümde bulunuyorsun, tehlikeli boyutlara varan sosyal ve siyasi kutuplaşmalara böyle bir koalisyonun ilaç olabileceğini hesap dışı tutuyorsun?”
Mevcut durum ve şartlarda bana göre ideal olan ve aşağıda özetleyeceğim yönetim biçimine imkan görünmüyor. Bu sebeple seküler-liberal-demokrasi kötünün iyisi olarak devreye giriyor. Bu demokrasilerin birçok aksak yönlerinden biri de kanları uyuşmayan, her biri bir sevdada olan partiler arasında koalisyon zarureti doğurmasıdır. Bu konuya daha sonra geleceğiz.
Müslümanların tarihinde kamil manada kısa süre (otuz yıl kadar), eksikli olarak da daha uzun yıllar uygulanmış olan yönetim şeklinin adı “hilafet” olmuştur. Beşeri zaafları yüzünden hilafeti sindiremeyip her türlü gayr-i meşru yola başvurarak bu yönetime son verdikten sonra, arkalarına, doyurdukları güçleri alarak ülkeyi tek başına yönetenlerin idare şekline de “saltanat” denmiştir. Saltanatta istibdad, otoriterlik, zulüm vardır ve İslam bunları tasvib etmez.