Cemâat(ler)
Gülen hareketinin içyüzü hakkında çok önceden bilgi sahibi olduklarını ve bunu açıkladıklarını duyuranlar bulunmakla beraber o tarihlerde örgüt kendini suret-i haktan göstermeyi becerebildiği...
Gülen hareketinin içyüzü hakkında çok önceden bilgi sahibi olduklarını ve bunu açıkladıklarını duyuranlar bulunmakla beraber o tarihlerde örgüt kendini suret-i haktan göstermeyi becerebildiği, ithamları da bir şekilde etkisiz kılabildiği için genel olarak faydası zararından çok olarak kabul edildi ve şakirt olmayan Müslümanlar tarafından da fayda yönünden desteklendi. İyi niyetle destekleyenler arasında zamanın devlet başkanından temizlik işçisine kadar pek çok insanımız vardır. Muhalefetin ikide birde “siyasi ayak”tan bahsetmeleri bu bakımdan anlamlı değildir; elbette o tarihlerde destekçiler arasında bazı siyasetçiler de vardır ve bu normaldir.
Destekçilerin suçlu, hatalı kusurlu sayılmalarının sağlam bir tarihini ortaya koymak gerekiyor. Resmi ve adlî açıklamalar 17 ve 25 Aralık operasyon teşebbüslerini işaret ediyor. Şu halde bu tarihten itibaren desteğini çekmeyenlerin, sonu darbe teşebbüsü ile biten gidişte etkili oldukları ve suça iştirakleri söz konusudur; tahkiki ve gerçek suçluların cezalandırılması işi ise yargıya aittir.
Bu bir siyasi ve dini harekettir. Bu harekete “cemaat” deyince birçok problem ortaya çıkıyor:
Bizim geleneğimizde böyle hareketlere ve cereyanlara “cemaat” denmiyor. Yaygın terim “fırka”dır.
Geleneğimizde iki topluluğa cemaat denir: 1. “Ehl-i sünnet ve cemâ’at” terkibindeki cemaat. 2. Cami cemaati.
Fırka anayoldan (Ehl-i sünnet topluluğundan), ümmetin cumhurundan ayrılan, ümmeti bölen, ümmetin bey’at ettiği başkanı tanımayan ve ona isyan eden sapkın grubun adıdır. Ehl-i sünnet ve cemaat terkibindeki cemaat ise şartlarını taşıyan bir halifeye bey’at etmiş, Peygamberimiz (s.a.) ve ashabının açıklayarak ve yaşayarak emanet ettiği İslam’ı benimsemiş ümmet çoğunluğudur.