Ehl-i sünneti doğru anlamak
Aslında geniş çerçeveli olan Ehl-i sünnet’ten bir itikad veya fıkıh mezhebini seçip buna bağlanarak başkalarını ehl-i sünnet dışına atmak, hatta Gazzâlî’nin açıklamasına...
Aslında geniş çerçeveli olan Ehl-i sünnet’ten bir itikad veya fıkıh mezhebini seçip buna bağlanarak başkalarını ehl-i sünnet dışına atmak, hatta Gazzâlî’nin açıklamasına göre tekfir etmek doğru bir Ehl-i sünnet anlayışı değildir.
Fıkıh mezhebleri ortaya çıkıp Müslümanlar tarafından uygulanmaya başladığı zamandan itibaren onbeş civarında mensubu bulunan fıkıh mezhebi olmuş, zaman içinde bunların çoğunun tabileri kalmamış, bildiğimiz dördü mesuplarıyla devam etmiştir. Mukayeseli fıkıh (hilâf, ihtilâfu’l-fukaha) kitaplarında bu dört mezheb dışındaki sünnî fıkıh mezheblerinin de ictihadları ve delilleri zikredilmiştir. Bu ilme sahip olanlar o mezheplerden de istifade etmektedirler.
Sünnî (Ehl-i sünnet ve cemâ’at) itikad mezhebleri de selef, Mâtürîdiyye ve Eş’ariyye olmak üzere üç mehebdir. Bu üç mezheb arasındaki farklı anlayışlar ve yorumlar bazılarına göre “önemsiz, teferruata ait ve lafzî” diye geçiştirilmiş olsa da meseleyi anlayarak tahkik edenlere göre çoğu önemli, lafzî değil, hakiki, arazî değil, cevherîdir. Ayrıca bu üç mezhebe mensup alimler arasında da anlayış ve yorum farkları vardır. Gazzâlî’yi Şâfi’î ve Eş’arî sayarlar, ama onun İmam Eş’arî hakkında söylediklerini önceki yazılarda görmüştük.
Mâtürîdîler ile Eş’arîler arasında ihtilaflı olan kaç mesle vardır?
Bu konuda bile ittifak yoktur.
Tâcuddin Sübkî’ye göre on üç meslede.