İhtiyacın zaruret sayılması ve faizli kredi
1987 yılında bugünkü kadar katılım bankası yoktu ve vatandaşın nakit ihtiyacını bu bankalar karşılamıyorlardı. O yıl İslam Araştırmaları Vakfı (İSAV) bu konuda bir ilmi toplantı yapmıştı ve ben de orada bir tebliğ sunmuştum.
Benim temel tezim ölüm veya organ kaybı tehlikesi zaruret hali olduğu gibi temin edilemediği takdirde hayatın zorlaştığı (meşakkat getiren) temel ihtiyaçların (havâic-i asliyenin) de zaruret sayılacağı idi. “Laik düzen içinde dinimizi yaşama” mücadelesi veriyoruz; zaruretin ruhsatlarından yararlanarak zorlukları aşarken bu halin tabiileşmesini engellemenin de tedbirlerini almanın gerekli bulunduğunu daima hatırda tutarım ve hatırlatırım. Konuşmam bitince sorulara ve itirazlara cevap vermiştim. Konuşmam ve cevaplarım ictihad değildi, muteber fıkıh kaynaklarına dayanıyordum. Birkaç yazıda bunu güncelleyerek aktaracağım.