İslam’da din adamı yoktur (2)
İslâm dininde ve kültüründe rahip ve ruhbanlık (dünyayı, aile hayatını terketmiş, kendini dine ve mabet hizmetine vermiş bir din adamları sınıfı) yoktur. Bir Müslüman fert hem dünya hayatını...
İslâm dininde ve kültüründe rahip ve ruhbanlık (dünyayı, aile hayatını terketmiş, kendini dine ve mabet hizmetine vermiş bir din adamları sınıfı) yoktur. Bir Müslüman fert hem dünya hayatını -dinin emir ve yasaklarına uyarak- yaşar, hem de ibadetini yapar, imamlık, müezzinlik, vâizlik, müftülük gibi dini hizmetleri yerine getirir. İmam örneğinden hareket edersek o bile, Hristiyanlık'taki manada “din adamı” değildir; çünkü imam olsun, cemaat olsun bütün Müslümanlar, dünya hayatlarını da Allah'ın buyruklarına göre yaşamaya çalışırlar. Bugün bazı dini görevlerin meslek haline gelmiş olması, bu görevlerin aksamasını önlemek zaruretine dayalı olarak sonradan icad edilmiştir. Aslında ibadet olan dini görevlerin ücretsiz olarak ifa edilmesi, bu görevler yüzünden maişetini kazanamayacak olanların geçimlerinin ise devletçe sağlanması gerekir.
İslâm kültüründe hoca vardır. Hoca din öğreticisi ve eğiticisidir; evlenir, aile kurar, halktan ayrı bir sınıf teşkil etmez. Allah Resulü (s.a.) hayatta iken O'nun emri ile din eğitim ve öğretimi başlamış, bilenler bilmeyenlere öğretmiş, hocalık etmişlerdir. Bu bilen, öğreten ve eğiten kimselerin unvanı önce okuyanlar mânâsında “kurrâ”, bilenler mânâsında “ulema”, dini anlayanlar ve anlatanlar mânâsında “fukahâ”, Müslümanların dinî meselelerini delillerinden çıkarıp açıklayanlar mânâsında “müctehidûn” olmuş, sonra da her Müslüman kavim kendi dilinde bu mânâyı ifade eden kelimeler bulmuşlardır. Müslüman Türk kavimlerinin bu mânâda kullandıkları kelimelerden biri de hocadır.