İşte ilâhiyat fakülteleri
“İlahiyat fakülteleri kapatılmalıdır” diyecek kadar aklını yitirmişlere en iyi cevap bu fakülteleri temsil edenlerin fiil ve kavilleri (beyanları, açıklamaları)dir. Bu sebeple üçüncü yazıda...
“İlahiyat fakülteleri kapatılmalıdır” diyecek kadar aklını yitirmişlere en iyi cevap bu fakülteleri temsil edenlerin fiil ve kavilleri (beyanları, açıklamaları)dir. Bu sebeple üçüncü yazıda, Dekanlar Bildirgesi’nin son maddelerini takdir ederek olduğu gibi sunuyorum:
“Kur’an-ı Kerim İslam’ın hükümlerini anlatma noktasında; hikmeti, güzel öğüdü, eğitimi, öğretimi, yumuşak ve yapıcı bir üslupla davet etmeyi daima öncelemiştir. Bu itibarla Yüce Kitabımız, itikat, ibadet, ahlak ve muamelata dair temel hükümleri açıklamıştır. Bu hususta âlimler arasında esasa ilişkin bir görüş ayrılığı yoktur. Ancak zamanın ve sosyal hayatın değişiminin bir sonucu olarak ortaya çıkan yeni meseleler ve güncel konular hakkında görüş beyan edilmesine ve mevcut hükümlerin çağın idrakine ve hikmete uygun dille sunulmasına ihtiyaç bulunduğu da açıktır. Bunun ilmi ölçüler içerisinde, bilimsel ortamlarda istişare edilip nihai çözüme varıldıktan sonra tam bir sorumluluk çerçevesinde yapılması gerektiği izahtan varestedir. Ayrıca görüş beyanında takip edilen üslubun “bu bizim görüşümüzdür, en doğrusunu ise Allah bilir” ölçüsünü aşarak nihai ve mutlak doğruluk iddiası taşımasının İslam ilim geleneğiyle uyuşmayacağı ve kardeşliği zedeleyeceği bilinmelidir.”
“İslam, cinsiyetler arasında çatışmayı değil; adalet, merhamet, sevgi, uyum ve tamamlayıcılığı esas almıştır. Buna göre kadın ve erkek arasında mutlak üstünlük iddiası her iki tarafın yaratılış özellikleri ile bağdaşmamaktadır. Üstünlük cinsiyette değil, sahip olunan değerlerde aranmalıdır. İslam, bu konudaki adaletsizliği ortadan kaldırmak için gerekli düzenlemeleri yapmış, kadına hak ettiği konumu ve saygınlığı kazandırmıştır. Tarihi süreçte kadın aleyhine oluşan birta...