Millet, milliyetçilik ve din
Milliyet, millete ait olmayı ifade eder, milliyetçilik ise bu aidiyeti, dinin de önüne geçirerek bir dava, bir ideoloji haline getirmektir. Kur'an-ı Kerim millet kelimesini bugün meşhur olan “ulus, etnik birliğe dayalı toplum”...
Milliyet, millete ait olmayı ifade eder, milliyetçilik ise bu aidiyeti, dinin de önüne geçirerek bir dava, bir ideoloji haline getirmektir. Kur'an-ı Kerim millet kelimesini bugün meşhur olan “ulus, etnik birliğe dayalı toplum” manasında değil, din manasında kullanır. İslam etnik aidiyete ve bu aidiyetin İslam ile çatışmayan özelliklerini/değerlerini korumaya karşı değildir, onun karşı olduğu husus “ümmet birliğini ve din kardeşliğini bozan veya ikinci plana atan milliyetçilik”tir. Bu hükümleri kutsal kaynaktan görelim:
Sen onların milletine (dinlerine) uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır. De ki: “Asıl doğru yol ancak Allah'ın yoludur.” Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne de yardımcı olacaktır.(Bakara:120).
Parantez içinde “din” diye çevirdiğimiz millet kelimesi, “Allah'ın, peygamberleri aracılığıyla insanlara bildirdiği, onları Allah'a yakınlaştıran yol; dinî ilkelerin ve kuralların bir toplum tarafından benimsenip gelenekleştirilmiş şekli” anlamına gelir.
Milletin din manasında kullanıldığının en açık örneği Yusuf suresindeki şu âyetlerdir: