Sukuk (sat-kirala, kira sertifikası)
Mecelle'nin 118. maddesi vefâen bey'i hem tarif ediyor, hem de hukuki mahiyetini ortaya koyuyor: “Bey'u'l-vefâ, bir kimesne bir malı, âhare, semeni reddedikte (bedeli iâde edince) geri vermek üzere şu kadar kuruşa satmaktır ki;...
Mecelle'nin 118. maddesi vefâen bey'i hem tarif ediyor, hem de hukuki mahiyetini ortaya koyuyor: “Bey'u'l-vefâ, bir kimesne bir malı, âhare, semeni reddedikte (bedeli iâde edince) geri vermek üzere şu kadar kuruşa satmaktır ki; müşteri, mebî ile intifâ eylemesine (alanın maldan faydalanabilmesine) nazaran bey'i-caiz hükmünde, tarafeyn (taraflar) bunu feshe muktedir oldukları cihetle bey'i-fâsid hükmünde ve müşteri mebî'i, âhere satamadığı cihetle rehin hükmündedir.”
Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere geri alma şartlı satım, üç nevi akdin hükümlerini kendinde toplayan müstakil bir akittir; hükümleri sahih satım, fâsid satım ve rehinden alınmıştır.
A'nın aslında satmak, mülkiyetinden çıkarmak istemediği bir evi ve iki milyon liraya da ihtiyacı vardır. B'ye gelerek “bedelini sana iade ettiğim zaman evimi bana satman veya iade etmen şartıyla şu evi sana iki milyon liraya sattım” deyip B'de bunu kabul ederse; yahut önce aynı şartlarda B teklifte (icabda) bulunur, A bunu kabul ederse geri alma şartlı satım (vefâen beyi') gerçekleşmiş olur.
Menkul malların da bu nevi satıma mevzû olup olmayacağı tartışılmış, birçok şeyhülislâm olamayacağı istikametinde fetva vermiştir. Bununla beraber Mecelle şârihi Ali Haydar Efendi gibi bazı fıkıh bilginleri, Mecelle'nin tarifte kullandığı “...bir malı...” ifadesinin kayıtsız olduğunu ve bu satımın rehin hükmünde olduğunu, rehnin ise menkul mallarda da cereyan ettiğini göz önüne alarak “vefâen beyi', menkul mallar üzerinde de yapılabilir” kanâatine varmışlardır.
Kiralama şartı ile satım (sat-kirala, istiğlâlen beyi')
Kredi temini için hanefî fukahâsının bulduğu ikinci usûl (daha doğrusu birinci usûlün bir çeşidi) de istiğlâlen veya bi'l-istiglâl denilen kiralama şartıyle satımdır. Mecelle'de bu akdin yalnızca bir maddelik tarifi vardır: “Beyi' bi'l-istiğlâl, bâyi bir malı istîcâr etmek (kiraya tutmak) üzere vefâen beyi' etmektir.” (mad. 119).