Tantâvî Nedvî’yi anlatıyor
Hastalanmadan önce bir kitaba başlamıştım, kitabın konusu son yüz elli yıl içinde yaşamış olan İslamcılardı. Benim “İslamcılar” kelimesinden kastettiğim mana şudur:...
Müslümanların durumunu dert edinmiş, ümmetin içine düştüğü zilletten tekrar izzete yürümesi için birleşmesini, uyanmasını, dini ve dünyayı doğru olarak öğrenmesini, dini aslına uygun olarak yaşamak suretiyle temsil etmesini, hürriyet ve bağımsızlık için gerekirse silahlı cihad yapmasını… çare olarak görmüş, bu maksatla örgütlenmiş, örgüte liderlik yapmış insanlar.
Bunların hayat ve tecrübelerini niçin yazmak istedim?
Çünkü okuyunca anladım ki, dertler ve problemlerin önemli bir kısmı hala devam ediyor, yürünen yollar ve uygulanan yöntemlerin de önemli bir kısmı tekrarlanıyor. Halbuki bunların geçmişte hangi sonuçları verdiği, nerelerde isabet ve nerelerde hataların bulunduğu bilinseydi ibret ve örnek alınır, başarı şansı artar, hata ihtimali azalırdı.
İlk dört cildini bitirmek nasip olmuş ve İZ yayıncılığın “İslami Hareket Öncüleri” adıyla yayınladığı bu ciltlerde şu zevat yer almış idi.
Tunuslu Hayreddin Paşa (1822-1890), Said halim Paşa (1863)- 1921), Muhammed İkbal (1877-1938), Kevâkibî (18541902), Hasen el-Bennâ (1906-1949), Seyyid Kutub1906-1966), Mevdûdî (1903-1979), Ebu’l-Hasen en-Nedvî (1913- 1999), Osman Fudi (1754-1818), Muh. b. Ali Senusi(1787 - 1859), Şeyh Şamil (1797-1871) , Şihab Mercani (1818-1889) , Musa Carullah (1878-1949), Halim Sabit (1883-1946, Ali Süavi (1839-1878) , Namık Kemal (1840-1888), Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi (1858/59-1920), Cemâleddîn el-Kasimî (1283/1866 - 1332/191, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi (1865- 1914), Şeyh Saîd (1866- 1925), İskilipli Âtıf Hoca (1876-1926), Mustafa Sabri (1869-1954) , Hüseyin Kâzım (1870-1934), Ahmed Naîm (1872-1934), Mehmed Akif (1873-1936), Zeynelâbidîn Efendi (1869-1940), Ahmed Ziya Efendi (1873-1925).