Bir köpek, bir insan, bir polis...
O fotoğraf bir türlü gözlerimin önünden gitmiyor. Taksim’de Komünist Partili genci polis yere yatırıp üzerine çullanmış. Tam o sırada bir sokak köpeği yaklaşıyor yerde yatan gencin...
O fotoğraf bir türlü gözlerimin önünden gitmiyor. Taksim’de Komünist Partili genci polis yere yatırıp üzerine çullanmış.
Tam o sırada bir sokak köpeği yaklaşıyor yerde yatan gencin yanına. Başını kokluyor gencin. Bir başka polis, köpeğe tekme atıyor...
Köpek bir daha yaklaşıyor gencin yanına ve kayboluyor...
Sindirilmiş bir toplum nasıl yaratılır 1 Mayıs’ta yaşadık. Taksim’de, Beşiktaş’ta yaşadık...
Bunları ilk kez yaşamıyoruz...
Tüm iktidarlar döneminde, baskıyı, şiddeti, sansürü, korkuyu yaşadık ve hâlâ yaşıyoruz.
Toplum sinmiyor, direniyor yeri geldikçe...
Toplum, temel hak ve özgürlüklerini sahipleniyor, gençler yasal ve anayasalhaklarını kullanıyor...
Emekçilere, gençlere saldıranlar salt polisler değil, AK troller de var. Yakaladıkları genci birlikte dövüyorlar.
Hakaret, tehdit, gösteriş...
Bir iktidarın çöküş öncesinin çığlıklarını duyuyor musunuz bilmiyorum...
Ben duyuyorum!
Erdoğan’ın, Davutoğlu’nun televizyonlardan sabah akşam dinlediğimiz konuşmalarında, açılış toplantılarında, mitinglerinde çöküşün çığlığı yükseliyor.
Toplumu sindirerek siyaset yapıldığında mutlaka yenilirsiniz.
Artık 13 yıllık iktidarın sonuna yaklaşıldı...
Tek korkuları, HDP’nin yüzde 10 engelini atlama olasılığının yüksek oluşu...
İşte o zaman tek başına iktidar olamayacaklar.
Ya başkanlık sistemi!