Cizre’nin bebeleri...
Televizyonlar birkaç dakikayı geçmeyen görüntülerle Cizre’deki kuşatmayıverdiler... Elinde dört poşetle fırından çıkan gencin sözleri, bir genç kadının hüzünlü...
Televizyonlar birkaç dakikayı geçmeyen görüntülerle Cizre’deki kuşatmayıverdiler...
Elinde dört poşetle fırından çıkan gencin sözleri, bir genç kadının hüzünlü bakışları...
İçime kor gibi düştü, delik deşik edilmiş binalar, evlerin duvarları.
Evine ekmek götüren genç adama haberci sordu:
Her torbada beş ekmek var... Dört torbada 20 ekmek... Kaç kişi var evinizde?..
Genç adam yanıt verdi:
“Yedi kişi... Bir kişiye üç ekmek veriyorlar... Ben de 20 ekmek aldım...”
Genç kadın:
“En çok bebelere oldu, eczaneler kapalı olduğundan mama alamadık...”
Cizre’de evlerin duvarları delik deşik, kadınlar çığlık çığlığa....
Bir Kürt kadın yakarıyor, yalvarıyor:
“Şehit düşen polisler, askerler bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, öldürülen gençler de... Biz kardeşiz, kardeş!..”
Bir iç savaş öncesinin kanlı provaları mı yapılıyor? Bu oyunun senaryosunu yazan, yazdıran kim?
1980 faşist darbesinden bu yana 35 yıl geçmiş...
Kenan Evren yok!
Cuntacılar yok!
Var olan emperyalist güçler, onların maşaları...
NATO Gladyosu!
Linç kültürünün egemen olduğu bir ülkede yaşıyoruz...
Sevgiden yoksun, kardeşlikten yoksun, yaşamdam yoksun!