Elveda usta...
Yazı masamın başına Vedat Türkali’yi yazmak için oturdum... 97 yaşında yaşamını yitiren Türkali’yi nasıl anlatırım, diye düşünüyorum... Edebiyatımızın...
Yazı masamın başına Vedat Türkali’yi yazmak için oturdum...
97 yaşında yaşamını yitiren Türkali’yi nasıl anlatırım, diye düşünüyorum...
Edebiyatımızın kilometre taşlarından, sosyalist, şair bir yazardı o...
Çok genç yaşta zindanlara atılmış, hayatı mücadeleyle geçmiş, ezilenin yanında olmuş, özgürlük mücadelesi vermiş, üretken bir yazarı anlatmak gerçekten çok zor.
Haramilerin saltanatını yıkmak için çabalamış, uğraşmış, hep halkın yanındaolmuş bir düşün insanı, romancı, şair.
Onu, bugün halkın yüreğine gömüyoruz...
Hüznün, iç çekişlerin, bazen umudun bazen umutsuzluğun gelgitlerinde büyür hayat ağacı.
Gözlerinizi yumarsınız...
Bir zaman dilimi içinde mahpushaneler gelir aklınıza.
Tutuklu günlerinde, aylarında, yıllarında dolunayın nasıl menekşelendiğinigöremez ama hissedersiniz.
Tam o sırada bir şiir gelir aklınıza:
“Biz ki acılar döneminden
Ellerimizi kirletmeden geçtik
Direncim senin olsun
Sevgim senin olsun.”
Soluğunuz kesilir...
Başınız döner...
Acılarını sevgiyle harmanladığı yıllarda yıldızlar biriktirmişti avuçlarında Vedat Türkali.
O yıldızları dağıtırken “al halkım al senin olsun” diye haykırdı. Gönlünde yarattığı bahçeden çiçekler toplayıp dağıttı, “alın ezilen emekçi kardeşlerim, sizin olsun” diye seslendi hep...
Sabrını verdi, düşüncesini, sevgisini, yüreğini “Gar Yayınları”nı kurdukları bir başka usta yazar Rıfat Ilgaz’la birlikte...
1951’de tutuklandı 7 yıl zindanda yattı...
Işığın kilitlendiği karanlık kafesleri, yalnızlığın kelepçesini, unutulmaya kalkan birtrenin penceresinde eski istasyona bakmayı, sonsuz özgürlüğe koşan o büyük sevdayı hiç unutmadı.
***
Vedat Türkali, kendini insanlığa, temel hak ve özgürlüğe adamıştı, savaştan yana değil barıştan yanaydı...
Uzun yaşamında hiç eğilmedi, bükülmedi, hiçbir siyasal iktidara yanaşmalık yapmadı. Ülkesini, halkını, din, dil, ırk, mezhep, renk ayrımı yapmadan sevdi.
İnsana değer verdi...
Sevgisi insana ve ülkesineydi, ödün vermeden yaşadı...
Onurluydu o!