FETÖ’yü siyasetçiler taçlandırdı...
Hayat bugüne dek yaşadıklarımız değil yaşayacaklarımızdır... Yaşamlarımız altüst olurken, ülkeyi bu hale getiren siyasetçiler akıllarını başlarına hiçbir zaman almadılar...
Hayat bugüne dek yaşadıklarımız değil yaşayacaklarımızdır...
Yaşamlarımız altüst olurken, ülkeyi bu hale getiren siyasetçiler akıllarını başlarına hiçbir zaman almadılar, uyarıları dinlemediler.
Birikimli, donanımlı insanlarımızı, aydınlarımızı, yazarlarımızı, bilim insanlarımızı bir çırpıda silip attılar.
Bol bol nutuk atanlar, mezhep ayrımcılığı yapanlar güzel yurdumun geleceğini çaldılar...
Onlar tarikatlara sarıldılar, onların sayesinde iktidarda olduklarına inandılar...
Bu işten en çok FETÖ yararlandı; yargıda, poliste, eğitimde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kadrolaşmayı başardı.
Tek amacı vardı Fethullah Gülen’in:
“Darbe yaparak devleti ele geçirmek...”
Geçmişe bakmadan bugünü görebilmek olanaksızdır.
Aklı ve vicdanı olan herkesi “darbeci” diye suçlayanlar, hem sağ hem de sosyal demokrat siyasetçilerin şemsiyesi altındaydılar 17/25 Aralık 2013’e dek...
60’lı yıllların başında Komünizmle Mücadele Dernekleri’nde gelişip 80’de Kenan Evren’le kucaklaşan Fethullah Gülen hareketine “Fethullahçı” demek bile suç kapsamına giriyordu...
Çünkü, 90’lı yılların başında yargının yüzde 50’sini Fethullahçı savcı ve yargıçlar oluşturuyordu...
Ellerine düştünüz mü, ya hapis cezası alıyordunuz ya da para cezası...
***
15 Temmuz gecesini unutmuyoruz...
Halkın demokrasi bilinci, özgürlük tutkusu bu hain Fethullahçı darbe girişimini durdurdu...
Kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar, başları örtülü, açık olanlar tankların paletlerinin altına yattılar.
Artık bunları bırakıp geçmişe ve bugüne bakmanın zamanı gelmiştir...
Özgürlükleri askıya almadan bunu nasıl yapabiliriz?
Ülkeyi yönetenler, “vallahi biz görmedik bu yakın tehlikeyi” diyemez ve demeye de hakları yoktur.
Şimdiye dek doğru dürüst bir özeleştiri duymadım.
Özeleştiri yapın diyenlere neredeyse, “vatan haini” yaftası yapıştırılacak bu ülkede.
Oysa 40 yıllık süreç içinde FETÖ’cüleri sarıp sarmalayan, Fethullah Gülen’e toz kondurmayan sağ ve sol partiler, onların kimi liderleri, cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, milletvekilleriydi.
2009 yılında Ergenekon, Balyoz, Odatv, Askeri Casusluk, KCK gibi davalarda usulsüzlük yapanların karşısına çıkanları nasıl “PKK’li ve darbeci” olarak itham ediyorlarsa, bugün kendileri gibi düşünmeyenlere yaftayı yapıştırıyor kimileri:
“Bizim gibi düşünmeyen FETÖ’cüdür, darbecidir...”
FETÖ’nün bir dediğini iki etmeyenler, TSK içinde örgütlenmesini görmeyelere ne olacak?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’cü darbe girişimini eniştesinden öğreniyor, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’dan değil...
Fethullahçılar devleti, salt tankla tüfekle değil; savaş uçaklarıyla, helikopterlerle ele geçirmeye kalkışırken istihbarat birimlerinin darbe girişiminden 4 saat önce haberi oluyor.
***
30 yıl boyunca yazıp çizdik Fethullahçı kadrolaşmanın ne zaman başladığını, devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarında nasıl örgütlendiklerini... Meraklısı varsa Cumhuriyet arşivine girip öğrenebilir...
İslamı parayla satan FETÖ’cüler, milletimize karşı darbe girişiminde bulundu.
TSK’nin içi boşaltılıp, oralara FETÖ’cüler yerleştirilirken, gazeteciler, bilim insanları, komutanlar, subaylar tutuklanırken ne diyorduk:
“Hukuk, demokrasi, temel hak ve özgürlükler herkese gerekir!”
Bugün de aynı şeyleri söylüyoruz...