Hodri meydan!...
Cumhuriyet’e, gazetemizin yöneticilerine, tüm çalışanlarına, okurlarına kin, nefret duygusunun sarmalında “vatana ihanet-casusluk” gibi gülünç suçlamalardabulunanlara bir çift...
Cumhuriyet’e, gazetemizin yöneticilerine, tüm çalışanlarına, okurlarına kin, nefret duygusunun sarmalında “vatana ihanet-casusluk” gibi gülünç suçlamalardabulunanlara bir çift sözüm var benim de:
“Önce, Cumhuriyet tarihçesinde, Ulusal Kurtuluş Savaşı direnişiyle AydınlanmaDevrimi’nin harcı karılmıştır.”
Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a ve yöneticilerine yönelik tehditler, bu gazetenin çalışanlarını asla yıldıramaz.
Can Dündar’ın deyişiyle “kılıf uydurmaya çalışanlar” gerçekler karşısında panikledi.
Cumhuriyet’in yaptığı habercilik...
Zaten komşumuz Suriye’de neler olup bittiğini, oradaki köktendinci terör örgütlerine hangi ülkelerin, nereden silah soktuğunu çok iyi biliniyor.
Üstelik gerçeği gören siyasetçiler, gazeteciler üstüne basa basa şöyle diyor:
“Bayırbucak Türkmen Cephesi Yayladağı sınır kapısı yakınlarında. Oysa TIR’lar Reyhanlı yakınlarında durduruldu.”
Türkmen Cephesi komutanlarının, silahların Ensar el İslam’a gittiğine ilişkin sözleriUlukışla IŞİD dava dosyasında yer almıyor mu?
Yine bir anımsatma, Cumhuriyet’e laf atanlara, “casus, hain” diye saldıranlara...
Türkmen Cephesi, Ankara’dan yardım almadıklarını açıklamıştı.