Hukuk devleti neredesin?...
Umut paramparça olmuş bir yürek değil; umut, hayatın cansuyudur... Hep umuda koşmuş bir şeyler aramıştık, ölümleri konuşmak istemiyorduk. İnsanca bir yaşam, bir...
Umut paramparça olmuş bir yürek değil; umut, hayatın cansuyudur...
Hep umuda koşmuş bir şeyler aramıştık, ölümleri konuşmak istemiyorduk.
İnsanca bir yaşam, bir tutam özgürlük, sevgi, kardeşlik ve dayanışmaydıistediğimiz.
Evrensel hukuk, faili belli ama bir türlü çözülemeyen “faili meçhul” cinayetler, katliamlar.
Sararmış bir defter ve yazılan notlar...
Orada Karl Krolow’un ağıtları tüm yüzlere, bakışlara yansıyordu.
Belki anımsatmak istemiyorlardı bize, Suriye’de katledilen binlerce insanı, canlı bombaları, Bağdat’ta kol gezen terörü.
Kelle koparan IŞİD’i...
Tahir Elçi’nin sokak ortasında, usta bir nişancı tarafından öldürülmesini alkışlayanlar bile vardı.
Utanmasalar kürsüye çıkıp şöyle diyeceklerdi:
“Çok iyi oldu, bir terörist daha etkisiz hale getirildi.”
Kin-intikam duyguları...
Barış isteyenlere karşı “savaş istiyoruz” yaygarası.
Haberi, haberciyi sindirmek, yıldırmak için bin türlü baskı...
Ortada yargı kararı yokken, yargısız infaz yapılması.
Hayat!
Acı!
Hüzün!
Tüm yaşananlar, hayatın derinliği...
Halkı siyasetten uzaklaştırmak, yoksulu ezmek, sadaka toplumuyla oy devşirmek...
İntikam zincirinin halkalarında nefret var nefret!
Sömürü var!
Kendisi gibi düşünmeyeni düşman görmek...
Bir zamanlar kumpas vardı anlamıştık, şimdi ne var, siz söyleyin! Bu işin sonu nereye varacak, anlatın! İnsanlık duyguları, vicdanın sesi nedir, bir yanıt verin!